Çok uzun zamandır yazmak (ve hatta sizlere de sormak) istediğim(iz) bir konuydu bu. Pimpirikli olmak bir kenara olabildiğince geniş ve rahat bir anne-baba olmamıza rağmen konuyla ilgili kim olsa yakasına yapışıyoruz. (En son R.E.M konserinde çocuk psikiyatrı bir arkadaşı aramıza alıp sağlı sollu sorguladık) (Sağolsun olabildiğince kibar bir şekilde “bulmuşsunuz bunuyorsunuz” “başka derdiniz mi yok” “daha ne istiyorsunuz ki” dedi)
Dün gelen birkaç mailin ortak konusu kızımızın uyku düzeni ve gündüz uykularıydı. Malum, dişler filan da çıkıyor, arada ufak tefek burnu tıkalı, hafif üşütülmüş geceler geçiriliyor bu arada gittikçe büyüyor, anne sütü de bırakılıyor, uyku düzeni ne alemde acaba?
Çok uzun bir süredir bizim evdeki uyku düzeni şu şekilde:
07.30 – 08.00 sularında kalkış
10.00 civarında ilk uyku
16.00 sularında ikinci uyku
Bu iki gündüz uykusunun toplamı 3 saat civarında
19.00 – 19.30 civarı akşam yemeği
20.00 – 20.30 civarı banyo
21.00’e doğru uyku…
Geceyarısını geçince 00.20 gibi uyanış ve “karnımı doyurun” feryadı. Bu feryat için yakın zamana kadar sütlü, pirinçli, ballı, irmikli filan toz muhallebiler kullanırken önce aptamile ordan da bildiğiniz pastorize süte geçiş yaptık. Artık gece kalktığında 200ml civarı sütünü içiyor. Bu arada kalkışına yakın da verdiğimiz oluyor sütü. Bazen kalkmadığında kendimiz yatarken veriyoruz… (Gece uyanmamak için bir önlem de denebilir) Aslında ne kadar geç içerse sabaha kadar bir daha uyanmama ihtimali o kadar artıyor ama bizim planımız sütü yavaş yavaş daha da erken saate çekerek komple devre dışı bırakmak. (Gece beslenmesi çok da iyi bir şey değil sanıyorum)
Bizim asıl konumuz, uyuma öncesi… Aylardır musdarip olduğumuz tek dert kızımızın eli tutulmadan uyumuyor oluşu. (Dalga geçmeyin) (Ve evet, uyku konusundan başka bir sıkıntımız yok) (Tahtaya da vurduk mu… Vurduk)
Yatağa yatınca illa ki eli tutulacak. Doktorumuz “çok masum bir talep” olarak yorumlamıştı bunu. Zamanla başka bir objeye geçeceğini de söylemişti ama olmadı. Ne oyuncak, ne battaniye, ne bebek, illa ki bir insan eli. Güzel yanı, kimin eli olduğu önemli değil, illa anne veya baba olsun diye bir takıntısı yok. Teyze, anneanne, babaanne, Mine Teyzesi… Kim olursa… Gördüğümüz kadarıyla herşeyden önce uykuya konsantre olması için gerekli böyle bir el. Yoksa evin geri kalanında olan bitenlerden kendini koparamıyor… :) (Bub arada bir de ufak not, kimin elini tutarak uyuduysa gece uyandığında da ona sesleniyor, biz evde yokken teyzesi uyuttuysa biz eve gelip de teyzesi gitmiş olmasına rağmen uyanınca “tetiiiiş” diye çığırıyor ilk önce)
Olayın başlangıcı, hanfendinin çok daha küçükken emerken uyuması. Uyurken memeye bağımlı olmaması için annesi yavaş yavaş elini tutarak uyumaya yönlendirdi kendisini. (Bugünlerde öğreniyoruz ki o sırada bir objeye geçilmeliymiş) Evet, memeyi kurtardık ama elden kurtulamadık. (Evde -ve cevremizde- içi süt dolu memesi olan çok kişi yok ama herkesin eli var allahtan)
Diş çıkarma ve uykuya etkileri konusunda çok sorun yaşamadık, dişler oldukça hızlı çıktı. Geceleri biraz ağrısı oldu ve her zamankinden çok uyandığı oldu… Zaman zaman yanımızda yatıp deliksiz uyudu bu dönemde. (Hatta gece uyanıp da geri uyuyamadığı zamanlar ne zamanki yanımıza geliyor, daha yatağa başı değmeden uyuyup her zamankinden de uzun ve deliksiz uyuyor) Diş çıkarken nerdeyse hiç ciddi ateş sorunu yaşamadık. Çok ağrısı olduğunda dişlere “Dentinox” sürmek suretiyle ağrıyı azalttık.
Üşüttüğü ve burnu tıkalı olduğu zamanlarda ise uyuyamıyor ve çok sık uyanıyor. Bir çözüm yüksek bir yastıkla başını desteklemek, biraz daha rahat nefes alıyor ama uyurken fıldır fıldır olduğundan yastıktak uzaklaşması da çok sürmüyor. Durum ciddiyse yine yanımızda yatıyor ve başının sürekli yüksekte, burnunun sürekli açık oluşu kontrol altında tutulabiliyor. (Hakkını yemeyelim daha çok annemiz hallediyor bu konuyu) ANCAK bu yanımızda yatırış bir takım ciddi riskleri de beraberinde getiriyor. Bu bebek milleti sizin iyi niyetinizi suistimale çok açık olduklarından (ve açıkçası masum anne ve babalara nazaran çok daha kurnaz olduklarından) anne-baba yanında yatma olayına çok çabuk alışıp, kendi yataklarında uyumaz oluyorlar. Ondan sonra uğraş dur… Dolayısıyla mümkün mertebe kendi yataklarından ayırmamakta fayda var. (Bir ara her sabah 04.30-05.00 civarı uyanıp yanımıza gelmeden de geri uyumuyordu mesela)
Daha da uzatmayayım; 15 ay ve civarı insan yavrularının günde ortalama 14-15 saat uyumaları gerekli. Geceleri yaklaşık 12 saat uyuyan kızımız gece uykuları oldukça rutinleştiğinden gündüz uykularını yavaş yavaş azaltıyor. Diş çıkma dönemlerinde uykular azalıyor. (Uyanıkken bile göz yaşı döktüğü olmuştur, bak şekil 1A, 1B, 1C, 1D, 1E )
Son olarak da uyku konusunda baba ne derse desin en doğru ve net bilgiler annede… Kendisi de yorumlara yazacaktır düşüncelerini diyor, bu uzun yazıyı noktalıyorum. (Daha sık ve kişisel yaz diyen arkadaşlara da selam ederim)