Koskoca bir sene ne çabuk geçiyor… Bu yazım da bunun göstergesi… Babaolmak.com’u bir gece oturup yapıp birkaç saat içinde yayına açalı 19-20 ay kadar oluyor. Öte yandan elbette ki hem bu blog’un hem de hayatımın, hayatlarımızın dönüm noktasının üzerinden tam 12 ay geçti…
Babaolmak.com’daki “o” yazının ve fotografın üzerinden tam 365 gün geçti. Dünmüş gibi herşey; bir gece önce artık heyecandan uyuyamaz halde olmak, sabah erkenden hastaneye gidiş, bitmek bilmeyen bekleyiş… Sonra ameliyathaneye girişimiz ve 9.25 civarında kızımızın artık içerde değil, dışardaki yaşamının başlaması, kendi kendine nefes alması… “Nefesi kesilmek” denen şeyi ilk kez tam anlamıyla yaşadığım, ameliyathanede o ilk kucağıma verilişi…
Bugünse kendisi artık bir genç kız (!) Neredeyse yürümek üzere, desteksiz ve tutunmadan ayakta durabiliyor, (hatta 1-2 gündür 1-2 minicik adım da atıyor devrilmeden önce) Anne, baba, mama, tetiş (teyze), bebiş, hippis (kendisi hippi isimli gerçek bir köpek), ada (kankası), mine, abi, al gibi kelimeleri anlamlarını bilerek söylediği gibi şu nerde, bu nerde, hadi kitabını getir, al, ver, gel gibi soru ve komutları çok güzel anlayıp gereğini yapıyor. “Hayır” ve “yapma” kelimelerini çok iyi bilip işine gelmediğinde ise bilmiyormuş veya anlamıyormuş gibi yapabiliyor. Artık kendisine söylenen bazı basit kelimeleri anında tekrar edebiliyor, acıktığını ve susadığını çok bariz şekilde anlatabiliyor… Bizle veya yaşıtlarıyla oyun oynayabiliyor, şakalaşabiliyor hatta dün akşam gördük ki yakışıklı erkek çocuklarını ( Bknz: San; 9 aylık) kovalayıp yakaladıkça öpmeye çalışabiliyor…
Zaten çok hızlı olan gelişimi son aylarda öyle bir hız kazandı ki hergün yeni birşeylere, yeni mucizelere tanık oluyoruz ve bir yandan da biliyoruz ki bundan sonra yıllarca sürekli mucizeler olacak…
Ne diyeyim ki… Haddim olmayarak benden daha yeni babalara bir ufacık önerdide bulunacak olursam… O ilk dokuz ay hamilelik nasıl bitmek bilmiyorsa sonrası da tam tersi, göz açıp kapayana kadar geçiyor bir bakıyorsunuz 1.yaş bitivermiş… Hergünün kıymetini bilin…Â :)
04 Tem 2008 at 11:19
Zeynep Kuzum, ben zamanın bu kadar hızlı akıp geçtiğini doğum fotoğrafları çekmeye başladıktan sonra anladım. Daha dün gibi geliyor senin doğumun, o sarı kafan aklımda…
Uzun, sağlıklı ve mutlu bir ömrün olsun.
Alev Ablan
04 Tem 2008 at 16:07
5 gün sonra da benim kuzum Derin2im yaşına giriyor olacak
Allah hepsine uzun ömürler wersin…
04 Tem 2008 at 16:33
Zeynep’imizin doğum günü sizin de “kizinizin ilk doğum günü” gününüz kutlu olsun özgür bey!
yaşam da su gibi aksın ve de zeynepimin sitesine yepyeni fotoğraflar eklensin. özlüyorum ben onu çok… öper koklarim herbirinizi…
Öiğdem
04 Tem 2008 at 23:27
adı gibi güzelliklerle dolu nice yıllarını, nice yaşlarını sağlıkla ve mutlulukla hep beraber kutlarsınız inşaallah.
05 Tem 2008 at 08:07
şu ana kadar “anne olmak” adına bir sürü bloga rastlamıştım, ancak böylesini ilk kez görüyorum, bir babadan dinlemek de ayrı keyif verdi, doğrusu.
Küçük hanımın doğum günü kutlu mutlu olsun, tam bir küçük hanım maşallah.=)
09 Tem 2008 at 08:51
Evet bende hatırlıyorum bekleyişi, mutlu haberi, gelişimi.. Ve bende tanık oldum o ilk 1 yılın nasıl çabuk, nasıl acelesi varmış gibi geçip gittiğini. Eh bizlerde açıkçası bazen büyüsün istedik bir an önce, bazen “hep böyle kal kuzum, kollarımda” dedik; uyurken mışıl mışıl…
Ama geçti gitti işte. 2, 3, 4.. saymaya korkuyorum geçen o 1 yıllar yavaş yavaş onu kollarımızdan alacak diye ancak o zamanda başka şeylerle tatmin olmayı bilebileceğiz sanırım.
İyi ki doğdun Zeynep! Seni böylesine seven babanı, ilk sevgilini asla üzme ve onu bırakma. Nice mutlu, güzel, sağlıklı senelere kuzucum.
11 Tem 2008 at 08:24
Güzel Zeynep’in doğumgünü kutlu olsun, anne ve babasıyla mutlu, sağlıklı nice yıllara…