Babaolmak.com’u kurduktan bir süre sonra aslında yeri geldiğinde tek bir babanın değil, bir çok babanın sesinin duyulabileceği bir yer olabileceğini hayal etmiştim… Sonra zaman içinde gördüm ki o kadar da çok “baba” yok ortada… Ama yine de zaman zaman online bir takım “baba”lara rastlamıyor da değilim. Ufak tefek bloglara rastlıyorum, güzel yazılara rastlıyorum… Beğendiklerimi de muytlaka bir şekilde işaretliyorum…
İşte bugün sıcağı sıcağına denk geldiğim bir “iyi ki doğdun” yazısı. (Ve Betül’e bir “nice yıllara” da benden)
Hastanelerin sadece hüzünlü haberlerin verildiği yerler olmadığını öğrendiğim tarih 1.12.2004. Doğumhaneden bir hemşirenin kucağında miniminnacık bir kız çocuğu geçmişti gözlerimin önünden. İlk gördüğüm an yüreğimin “baba” olmanın mutluluğu ile dolduğunu hatırlıyorum. Hemşire bazı testler için topuğundan kan almak için ağlamasına aldırmadan uğraş verdiğinde ise hemşireyi dövmemek için odadan ayrılmıştım sonrasında.
Yazının tamamını okumak için Moth and Moth’a gidip Muammer’le tanışmanız gerekecek ;)
02 Ara 2008 at 19:00
Son derece özel bir jest yapmışsın Özgür. Kızım adına özellikle teşekkür ederim. Baba olmak gerçekten güzel:)
18 Oca 2009 at 20:49
nerde olduklarını ben söliyim ..çocuklarından çok uzaktalar..-baba olmak- biyolojik mi gerçekmi?bence baba kapıcıydı küçükken.tek kızını bırakıp defolup gitti..parasıyla tehtit ettti rus metresne saygı göstermem için..baba ne bilmiyorum ama babasızlık ne demek iyi biliyorum.çocuklarınızı bırakmayın..ben yolda çocuğunun elini tutan baba görnce ağlıyorum evime gidi..erkek hocalarıma hep gidip babam olurmusun baba diyim sana diyesim geliyor..nerde olduğumu ne yaptığımı bilmeyen ve umurssamayan bir babam var ben,m.o şimdi nerde bende bilmioyrum..yüzlerce kez yalvardım sadece hatrımı sor arayıp diye..türkiyede neden hiç birimizin babası yok ortada??bırakmayın lütfen..