Category: Haberler (page 8 of 12)

Sağda solda rastladığım, basında denk geldiğim haberleri; hadi onları bir yana bıraktım; Babaolmak.com ile ilgili haberleri biraraya topladığımda ortaya çıkan kategori budur işte.

Babalık Testi Mi?

Cumartesi sabahı büyük bir gazetenin kapağındaki “2008’in buluşu: Babalık Testi” başlığı dikkatimi çekti. (Amacı da buymuş zaten; dikkat çekmek. Yoksa babalıkla filan alakası yok özünde)(Ama konu çok da uzak bir konu değil)

Time Dergisi yılın en iyi 50 icadını seçti. Dergiye göre, 2008’in en iyi icadı, bu yıl perakende olarak satışa sunulan pratik DNA testi. (Bu arada hatırlatmakta fayda var, Time’ın seçtiği 2007’nin en iyi icadı iPhone’ken 2006 icadı da YouTube idi.)

Pratik DNA testini biraz araştırınca evde kendi kendinize test yapmanızı sağlayan ancak sonucunu öğrenmek için test kitini firmanın merkezin yollayıp 4-6 hafta beklemeniz gerektiğini öğreniyorsunuz. Öte yandan yılın icadı olmasını sağlayan sebep bana kalırsa pratikliğinden ziyade fiyatının gittikçe düşerek ürünün perakende piyasasına inmesi. (1000 – 2000 dolarlardan 399 dolara kadar inmek fena bir başarı değil bence şimdilik)

Kişisel ilgim sebebiyle Google’ın bir yatırımcı olarak bioteknoloji ve gen araştırmalarıyla ilgilendiğini bildiğimden bu DNA testini geliştiren 23andMe firmasının yatırımcılarından birinin de Google olduğunu öğrenmek beni şaşırtmadı. (Yatırım miktarı 4 milyon dolar) Öte yandan 23andMe firmasının kurucusu Anne Wojcicki‘nin Google’ın iki kurucu ortağından biri olan Sergey Brin ile evli olması da çok şaşırtıcı değil bu noktada. (Bu arada çiftin bu ay içinde bir çocukları olacakmış diyerek hafif bir magazin turu da yapmış olayım)

23andME firmasının ismindeki 23 de insan vücudundaki eşleşen kromozom sayısından geliyor. (Anne ve babadan gelen 23’er kromozom eşleşerek ilk hücreyi yaratıyorlar) Firmanın Eylül 2008’de DNA testlerini 399 dolara indirmesiyle bu alandaki önemli bir kilometre taşını oluşturmuş oluyor. Test sonucunda 23 klinik rapor başta olmak üzere her türlü genetik riskle ilgili detaylı bilgi sahibi olabiliyorsunuz. (Gattaca filmini seyretmemiş olanlar için filmi tavsiye edip, bu gidişle çok yakında Gattaca filmindeki kurgunun gerçek olacağını söyleyebilirim)

23andMe’nin web sitesi burada
Anne Wojcicki hakkında bilgi şurada
Wikioedia’da 23andMe
Cruchbase’de 23andMe
Hürriyet’in konu ile ilgili haberi
Engadget’ın haberi

Favori Oyuncaklar (13-14 ay)

Ne zamandır yapmak istediğim ama bir türlü ağız tadıyla fırsat bulamadığım ver ertelediğim bir yazıya başlıyorum. Kızımızın favori oyuncakları. ( Babaolmak.com’u başından beri takip eden, yüzünü hiç görmediğimiz ama ara sıra mailleştiğimiz kızımızın adaşlarından birin annesi -baş harfi Nurdan- sayesinde konuyu ele almaya ve mümkünse süreklileştirmeye başlıyorum) Yazının bir kısmını da annemizin oyuncaklarla ilgili yazdıklarından kes yapıştyırıyorum – hayat müşterek; olacak o kadar.

Kızımız oyuncaklarına meraklı… Hoşlandığı oyuncaklarla uzun süre kendi başına oyalanabiliyor. (Bunun anlam ve önemini bilen bilir, takdir edeb gerçekteb eder) Yaklaşık 45 dakika kendi başına tek bir oyuncakla oynayabiliyor. Evde oldukça fazla oyuncak olduğundan uyguladığımız taktik oyuncakların belli kısmını dönemsel olarak kaldırıp bir nevi rotasyon uyguluyoruz. (Bir dönem hiç ilgilenmediği bir oyuncakla bir sonraki rotasyonda çok ilgilendiği olabiliyor – veya tam tersi.) Her durumda oyuncak bolluğunda oyuncaklardan sıkılmadığı gibi zaman zaman karşısına yeni oyuncaklar çıkması da heyecenlandırıyor kendisini. (şimdilik hiçbirine obsesif şekilde takılmamış olduğundan da sorun yaşamıyoruz. Ki bir çok oyuncak da olsa bellki bir iki tanesiyle birebir takılmayı tercih ediyor.

Farklı boyutlarda olup içiçe geçebilen kutular

İç İçe Geçen Kutular

“Zeynep hala kutuları çok seviyor. Ama artık kutu seti değişti. Eskiden 5 lik daha basit bir seti vardı. şimdi 10 adet iç içe geçen, kalın kartondan yapılma, her yönnde resimleri olan bir set var. Bir arkadaşımız YAPA’dan almış Koşuyolu’nda bir mağazaları var, oranın sahibi beyefendi çok yardımcı oluyormuş eğitici oyuncak konularında…”

Ahşap, hayvanlı yapboz: Hayvanları tanıtmak için son derece başarılı.

Ahşap Hayvanlar & Yap Boz

“İkinci favori oyuncağımız, yine YAPA’dan yap boza benzer bir şey. Üzerinde 7-8 tane hayvan var, hayvanların kulp gibi bir şeyi var. onları yerlerinden çıkarıp tekrar yerleştirebiliyor. şu anda tekrar yerine koymayı pek beceremiyor ama o kulpları tutması falan ince motor hareketlerini geliştiriyor sank :) Bir de hayvanları ağzımın önüne getirip seslerini taklit etmemizi seviyor.”

Teürkçe konuşan ve şarkı söyleyen bir köpek... Diksiyonu da gayet düzgün.

Pilli Oyuncaklar

“Birincisi (sanırım) Playskool’un Türkçe konuşan oyuncak serisinden köpek olanı. İlk zamanlar evde de çok oynuyordu ama yürümeye başlamasıyla birlikte artık pek oturarak bir şeyler yapmak istemiyor. Ama şimdi de özellikle arabada giderken çok güzel uynuyor bu köpekle. Çok teknolojik oyuncakları ben de sevmiyorum ama bu oldukça başarılı. Her yerde satılıyor bu köpek Joker Maxitoys da gördük en son.”

Ki ben de eklemeden geçemeyeceğim, gayet güzel bir Türkçeyle şarkılar söyleyen bu köpekçik, ilgili organına basıldığında ismini söylüyor (göz, burun, kulak, göbek gibi) Bazı şarkıları oldukça keyifli, dilinize dolandı mı uzun süre ağzınızdan düşmüyor.

Bu resimde traktör görünmese de; işte çiftçi, işte hayvanlar...

Traktör ve Römork ve de Römorktaki Hayvanlar

“İkincisi de çiftlik traktörü. Traktörün bir şoförü, arka tarafta 5-6 hayvan, kornası falan var. Hayvanlara bastırdığında o hayvanın sesi çıkıyor. Korna sesi var. Sürücüye bastırınca şarkı çalıyor ve hareket ediyor. oldukça başarılı bir canlandırma, Zeynep çok uzun süre boyunca oldukça uzun süreli konsantre oyunlar oynadı kendisi ile, şu anda eskisi kadar favorisi değil ama halen hayvanları ile oynuyor. Hayvanları ve onların seslerini öğretmek içinçok faydalı. Toy’s R Us dan almış arkadaşlarımız. şimdi adı Toyiki olmuş sanırım.

Son olarak Imaginarium diye bir oyuncakçıya gittik.  Çocuklar için ayrı bir kapısı olan çok enteresan bir yer. İçerde vakit geçirmek çok çok keyifli ama biz yaklaşık bir saatimizi orada geçirdikten sonra hiçbir şey almadan çıktık. Büyük çocuklara yönelik biraz daha fazla şey var. Aynen Leonardini de olduğu gibi. Bazı oyuncaklar da gereğinden fazla pahalı geldi bize. Çok eğlenceli ve eğitici bir çok şey gördük, ama evet işte budur, bu oyuncağı mutlaka alalım dediğimiz bir oyuncak olmadı. Ama mutlaka gidilip gezilmeli bence.”

Farmafil’den Birkaç Başlık

Daha önce de Farmafil‘den bahsetmiştim Babaolmak.com’da; “ihtisaslaşan” web sitesi ve blogların zaman içinde yavaş yavaş da olsa çok ciddi bir baarıya imza atacağını, internet yayıncılığı ve internetteki kaliteli ve dikey içerik için çok önemli olduğunu düşünüyorum ve birkez daha altını çizmek isterim. (Çizdim bile)

Gelelim konumuza; bir süredir favori bloglarıma istediğim vakti ayıramasam da Google Reader sağolsun bir şekilde bir yerlerde en azından başlıklarını okuma fırsatım oluyor. Farmafil ama sağolsun direkt mail atarak en son yazısına dikkatimi çekti:

Geçici dövmeler ve allerjik reaksiyon… (Her ne kadar 1 yaşında bir kız babası olarak geici dövmeler konusunda şimdilik bir endişem olmasa da aramızda endişelenme zamanı gelmiş anne ve babalar kesin vardır, dolayısıyla okumakta fayda var.) (Öte yandan geçici dövme değil, gerçek dövme taraftarı olan bir kişi olarak da “hijyen ve sağlık herşeyden önemlidir aman diyeyim” diyor ve devam ediyorum)

Geçici dövme konusundan ziyade iki başlık daha fazla dikkatimi çekti Farmafil.com‘da:

Keneler… (Ki vakit bulduğumda detaylı olarak araştırayım ve birşeyler yazayım da istiyorum çünkü kampa giden, veletlerin çıplak ayak çimlere bolca basması gerektiğine inanan bir kişi olarak her ne kadar çok geniş ve rahat olsam da gittikçe kılanıyorum. Farmafil’in yazdıklarında en dikkatimi çeken şey ülkemizde sadece bu yıl 42 kişi Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’inden hayatını kaybetmiş olsa da Kırım’da 48 yıldır bu sebeple ölen yokmuş. Kongo’Yu bilemiyorum…)

Farmafil‘den son yazı da:
Çocukların evde yutabileceği şeyler. Acaba zehirli mi? Bence geçici dövmeden de kenelerden de daha hassas bir konu çünkü veletler hergün her saat evde vakit giçiriyorlar ve gittikçe mobilize olduklarından ve her an göz önünde olmaları mümkün olmadığından bence diüer iki konuya nazaran çok daha yüksek risk içeren bir durum bu evde yutulası şeyler…

Sonsöz: Takip ediniz Farmafil’i… “İlaç seven fil, Farmafil!

Bir Takım Gazete Haberleri…

Hafta başında fark ettim ki uzun zamandır gazetelerde okuyup da Babaolmak.com’da herhangi bir haberi veya yazıyı paylaşmıyorum… şansa, bu hafta da bir çok alakalı habere denk geldim. Ancak Babaolmak.com’a (herzamanki gibi) yeterince vakit ayıramadığımdan haberleri yayınlayamadım, üzerine de kızımız 3-4 gün ciddi ateşlenince bir türlü fırsat bulmadım. şimdi hepsini birden toptan telafi ediyorum. Haberlerin hepsini birden tek yazıda toplayarak başlıyorum:

Taşıyıcı annenin doğurduğu çocuğun psikolojisi de iyi…
07.07.2008

Taşıyıcı annelerin doğurduğu çocuklar, psikolojik olarak doğal yollarla doğan çocuklar kadar sağlıklı oluyor. Aynı durum sperm ve yumurta bağışı sayesinde doğan çocuklar için de geçerli.

Guo Guo depremi atlattı, bir kez daha anne oldu
07.07.2008

Çin’in Sişuan eyaletinde 12 Mayıs’ta meydana gelen şiddetli depremden kurtulan Guo Guo adlı panda dün ikiz doğurdu. Çin’de yaklaşık 70 bin kişinin hayatını kaybetmesine ve beş milyon kişinin de evsiz kalmasına neden olan depremden sonra doğum yapan ilk panda olan Guo Guo aynı zamanda bu yıl dünyada doğum yapan ilk panda oldu.

Bir gülümsemeleri bile nelere kadir!
08.07.2008

Bebeklerin gülümsemesinin, annelerde uyuşturucu etkisi yaptığı ortaya çıktı. ABD Baylor Tıp Fakültesi’nden Lane Strathearn başkanlığındaki ekip, bebek gülümsemesinin beynin ödül merkezini harekete geçirdiğini açıkladı.

Donmuş embriyon tazesinden daha iyi
10.07.2008

Danimarka, Kopenhag Üniversitesi’nden bilim insanlarının yaptığı bir araştırma, taze embriyon yerine donmuş embriyonlar kullanılması sonucu daha sağlıklı bebeklerin doğduğunu gösteriyor. Dondurulan ve bir kadın rahmine nakledilmeden önce eritilen embriyonlardan doğan çocuklar daha yüksek kiloya sahip oluyor ve Down sendromlu olmak, zekÇ¢ geriliği, bedensel engel gibi riskleri de düşüyor.

Aşırı şişman erkeklerde sperm kalitesi düşüyor
10.07.2008

İngiltere’deki Aberdeen Üniversitesi’nden bilim insanları, kısırlık sorunundan mustarip çiftler arasından 2 bin erkeğin sperm kalitesini inceledi. Araştırmaya katılan ve beden kütle indeksi yüksek olan erkeklerdeki anormal sperm oranının daha fazla olduğu belirlendi.

Kadınlar aile planlaması olmadığı için ölüyor
11.07.2008

Türkiye’de her gün 1 anne gebeliğe ve doğuma bağlı sebeplerden dolayı yaşamını yitiriyor. UNFPA araştırmalarına göre ölen kadınların dörtte üçü gebeliği önleyici herhangi bir yöntem kullanmıyor, yarısı da bu gebeliği istemiyor bile!

İnternet ilaçlarıyla evde kürtaj yaygınlaşıyor
12.07.2008

Kürtaj yaptırmanın sınırlandırıldığı ülkelerde yaşayan kadınların, internetten, evde çocuk düşürmelerini sağlayacak ilaç satın alarak kullandıkları bildiriliyor. İngliz yayın kuruluşu BBC’ye göre, kısıtlamanın olduğu Kuzey İrlanda ve 70’ten fazla ülkede yaşayan kadınlar, bu internet sitelerinden birini kullanıyor.

Kidman’ın kızı oldu (Tamam, bu biraz magazin oldu)
12.07.2008

Avustralya asıllı sinema oyuncusu Nicole Kidman, bir kız bebek dünyaya getirdi.

Nicole Kidman ve şarkıcı baba Keith Urban’ın basın danışmanı, Sunday Rosa Kidman Urban adı verilen bebeğin Tennessee eyaletinin Nashville kentinde doğduğunu açıkladı.

SSK ve Bebekler

SSK kuyruğuna bebekler de girdi

TBMM’de kabul edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası nedeniyle sigorta girişi yaptırıp, çocuklarının daha erken yaşta emekli olması düşüncesiyle hareket eden ailelerin, kurumdaki iş yükünü 3-4 katı artırdığı bildirildi.

Dilek Akın/Barış Gündoğan – SGK uygulamalarında pilot il seçilen Adana’da, müfettişler, “hileli sigorta girişi” yaptıranları tespit için inceleme yapmaya hazırlanırken, yapılan tüm uyarılara rağmen aileler, sadece kendilerini değil, çocuklarını da sigortalı yapabilme telaşına girdi.

diye başlayan haberin tamamını okumak için buraya tıklamanız gerekli.

Öte yandan konuyla ilgili detaylı bilgiyi ve kanunlardaki ilgili maddeleri de Habertürk’ün yazısında bulmak mümkün:

Bebekler SSK’lı olabilir mi?

Yasa yürürlüğe girmeden 5 aylık bebeği ‘amele’ yapanlar var! Ancak sahtecilik suçu işliyor olabilirsiniz. İşte gerçekler

Older posts Newer posts

© 2024 Baba Olmak

Theme by Anders NorenUp ↑