(Ayça şen, 7 Nisan 2007, Radikal Cumartesi)
Çocuk doğuran biz yaştaki kızların çoğu ‘doğum sektörü’ne girişti. Çocukluktan sıyrılamayan biz yaştaki kızlar doğurma işini sadece köylüler ve eski kafalar yapıyor sandığı için (ve sektör de bunu kanıtlarmış gibi hamile kıyafetleri ille taşlı, incili boncuklu, sanki ‘Artık o hayat geçti yavrum, sen de artık hanım hanımcık ol bakalım, anneliğini bil, almıyım ayağımın altına, yürrüüüü’ der gibiydi benim hamilelik zamanımda, şimdi nasıl bilmiyorum) birçok yaşıtım kızın çocuk doğurduktan sonra gözlerinde ‘sent’ işaretleriyle çocuk giyimi, hamile kıyafeti, doğum ve bebek bakımı eğitim merkezleri, ana okulları, atölye odaları açtığına şahit oldum.
Deniz’le (Arcak) ikimiz de bu tip iyi niyetli bir girişimde bulunup çocuk programı yapmaya karar verdik. Çünkü Memo ikimizin sahnesine bayılırdı. Deniz, Memo ve arkadaşlarını eğlendirmek için ciddi ciddi jonglörlük çalışmıştı, birlikte onları güldürürdük filan, baktık ki çocuk programlarında da bizi eğlendiren bir durum yok, kalktık bir çocuk programı hazırladık. Televizyon kanalları da idealistleri adam yerine koymuyor, sponsorumuzu da bulduk. O da tesadüfen karşımıza çıktı. Esnaflık yapmadılar, ekran arkasında dönen o muhabbetlere girişmediler, projeyi ruhlarıyla desteklediler. Deniz’le ikimiz de bu proje olsun ve çocuklar fikirlerini anlatabilsin, televizyonun hipnotik durumunun yalan dolan olduğunu anlasın, oradaki söz sahibi kimselerin de böyle bizim gibi zevzek olabileceğini görsün ve artiz olmaya özenmesinler diye kolları sıvadık. Uzun süre üzerinde konuştuk, uğraştık ve geçen hafta ilk çekimi yaptık.
Tamamını okumak için tıklamanız gerekecek. Ama tıkladığınıza da değer yani…
Bir cevap yazın