Hep güzel ve keyifli anılar yazacak değilim ya… Arada da nahoş ancak başka babalara (ve tabii ki annelere) uyarı olabilecek. Yerinde ve zamanında önlem alınmasını sağlayacak anılardan (ne kadar keyifsiz olsalar da) bahsetmek gerekir diye düşünüyor, bu akşam yaşadığımız bir olayı, araya vakit girmesin diye sıcağı sıcağına yazıyorum.
Bu hafta baba-kızı yalnızız. Annemiz şehir dışında ve iş/okul dışında nerdeyse tüm vaktimiz birlikte geçiyor. Ne zamandır bu kadar yalnız kaldığımız ilk akşamımız olduğu için küçük hanımın nerdeyse tüm dediklerini yaptığımız, daha doğrusu tüm programı kendisinin yaptığı bir kurguyla vakit geçiriyoruz. Akşam servisten inmesiyle programımızı belirledi aslında… Sonuç itibariyle eve varınca önce hanurlarla oynadık, ardından birlikte yemek hazırladık ve yedik, sonrasında o, kaçırdığı meyveleri salondaki masanın altına saklanıp yedi (bu konuya hiç girmeyelim) (ki hatırladığım da iyi oldu, kabuklar hala orada olmalı) daha sonra birlikte biraz film seyredecektik ancak mandalina yerken yarattığı vahşetten ötürü önce ellerini yıkaması için banyoya götürdüm onu, o sırada da mutfağı toparlamaya döndüm.
Bir iki seslenişimden sonra hala geri gelmemesi üzerine sessizce banyoya yaklaşırken nasıl bir ıslak tabloyla karşılaşacağımı düşünüyordum. Oysaki manzara çok daha farklıydı:
Taburesinin üzerinde, yüzü, boynu ve tişörtünün boyun civarı olduğu gibi köpük içindeydi… Traş köpüğü… Bu kadar olsa iyi elinde benim traş bıçağım gerçekten de ayna karşısında pür dikkat traş oluyordu. İlk anda yaşadığım şaşkınlığı anlatamam… Fazla tepki vermemek için kendimi nasıl tuttuğumu da… Nasıl sakin kalıp sakin sakin yaptığı şeyin yanlış olduğunu anlatmaya çalışırken elinden traş bıçağını alıp yüzündeki köpükleri yıkamaya başladığımı hatırlıyorum. Yanaklardan ziyade çene ve bıyık civarına odaklanmıştı. Dudağının üst kısmını çok minicik belli belirsiz kesmişti de… Yüzünü tamamen yıkayıp, tişörtünü çıkarıp salonda birlikte oturduğumuzda aslında hala sakinleşmemiştim.
Batticon gibi bir şey sürmek de hiç aklıma gelmedi. Zaten aklıma geldiğinde de Z. inanılmaz tepki verir haldeydi. Dolayısıyla uyuyana kadar sürülemedi Batticon… Ki kendi başına denesin diye kulak çubuğuyla eline verdiğim Batticon’u parmaklarına keyifle sürse de dudağına sürmeye yanaşmadı. Arada sırada “acıyoooo” diye söylense de film seyretmeye başlayınca unuttu gitti acısını.
Ama o her ne kadar unutmuş olsa da acısını, benim içime taş gibi oturdu. Hiçbir zaman ortada bırakmadığım traş bıçağı ve köpüğü onun erişebileceği bir noktada unutmuş olmaktan dolayı inanılmaz mutsuzum hala. (Bu arada aslında kaldırdığım asıl yere de tırmanabiliyor artık, o yüzden toptan yeni bir yer bulmak gerekecek…)
Demem o ki, artık inanılmaz dikkatli ve kafasını koyduğunu er ya da geç becerir halde. Bir an yalnız bırakmaya gelmiyor. (Öğretmenleri Emel Hanım’ın bir tabiri var: “Çocuk su gibidir, arkanı bir an dönmeye gör, akar gider, döndüğünde bulamazsın bile”) Dikkati öyle ki; sonra anlatırken verdiği detaylar şaşırtıcıydı… Önce köpüğü eline sıkıp yüzüne yaydığını daha sonra ellerini yıkayıp jileti öyle aldığını anlattı, aynı benim yaptığım gibi… (Uzatmayayım, yakaladığım o ilk an gözümün önünden gitmiyor…) Daha da fenası, ne kadar anlatmaya çalıştıysam da sonra sakal, traş, baba, çocuk vb konularını, gördüğüm kadarıyla pek de ikna olmadı kendisinin sakalları olmadığına ve traş olmaması gerektiğine, bunun tehlikeli bir şey olduğuna filan…
Ve tabii ki, aslında çok ucuz atlattık…
25 Eki 2010 at 23:14
oy! geçmiş olsun…çok dikkatli olmak gerekiyor işte.. ama kaçıyor arada.. su gibiler gerçekten.. ne güzel demiş öğretmen
25 Eki 2010 at 23:26
Sol yanağımda aynı yaşlardan kalma bir faça izi halen taşımaktayım, biraz derin kesmişim. Dikkatli olunması gereken bir konu, Allahtan Z'ye bişey olmamış, geçmiş olsun.
25 Eki 2010 at 23:43
Ben çocukken babamın verdiği keskin olmayan traş bıçağı tipli bir şeyle traş olurdum ama, neydi tam hatırlamıyorum. Babamınkinin keskin olduğunu ve benimkinin gerçek olmadığını biliyordum. Zaten özenilen kısmı o köpüğün yüzden sıyrılması kısmı. Zeynep tahminen çok bulaşmaz artık gerçi, sızısını tatmış. Geçmiş olsun.
26 Eki 2010 at 01:30
Cok gecmis olsun. Uzun atlatilmis. Bizde de oyle saniye gec kalsaydim olacaklari dusunmek bile istemedigim vakalar oluyor bazen.
Size bizim evden ufak bir tiyo. Tras bicagini dus/banyonun icinde kullandiginiz raflariniz varsa onun en ust katina koyun. Tras kopugu asagida kalsa da olur. Bizde laf olsun diye oynar basligi cikarilmis bir tras bicagi sapi da durur. Ola ki kafasina koyarsa, tehlike arzetmeden batirsin diye.
26 Eki 2010 at 08:47
bazen bu tarz şeyleri sizin gözetiminizde yapması daha sonra kendi denememesi için faydalı olabiliyor. Bir gün ben traş olurken, bizim kız da merak edip soru sormaya başladı. Sadece erkeklerin traş olabileceğini anlattım uzun uzun, tamam dedi ama tam da ikna olmamış gibiydi. Ben de sana da köpük sürelim mi, ama kız olduğun için jileti çıkarıp temizlemek zorundayız dedim. Çok büyük bir heyecanla kabul etti ve güzel bir aktivite oldu aslında. Şimdi sadece izliyor, erkekler traş olur, kızlar olmaz deyip dönüp arkasını gidiyor :)
26 Eki 2010 at 09:19
Geçmiş olsun,maalesef ne kadar dikkatli olursak olalım onlar biryerlerden birşeyler çıkarma yetisine sahipler :)) Üzülmeyin umarım bir daha tekrarlanmaz.
26 Eki 2010 at 10:34
bizimki de bir ara yatağından şifonyerin üzerindeki pişik kremine uzanarak (bir metreye yakn mesafe var ve oğlum 2 yaşında nasıl yaptı hala anlamıyorum) bütün pişik kremini traş kremiymiş gibi yüzüne sürmüştü. Çok dikkatli olmak gerekiyor. Çocuktan ses gelmiyorsa bir kontrol etmek gerek. geçmiş olsun.
28 Eki 2010 at 22:37
Ucuz atlatmışsınız. Annesinin olmaması da şanssızlık olmuş. Bazen boylarının uzadığını düşünemiyoruz biz bu cücelerin:(
13 Kas 2010 at 21:03
Çok geçmiş olsun. Ah bu çocuklar yanlız bırakmaya gelmiyorlar gerçekten :(
10 Ara 2010 at 10:33
Çok geçmiş olsun, çocuklar su gibi gerçekten. Sessizce ilerleyip yapmak istediklerini gerçekleştiriyorlar, aslında yapmamaları gereken bir şey olduğunda daha da sessizleşiyorlar, dikkat etmek gerek.
11 Ara 2010 at 00:22
bu benim hep tetikte oldğum bir şley oldu, çünkü ben de yapmıştım:)) Beni de, sizin ve eşimin yaptığı gibi günün bir kısmında döüşümün bir parçası olarak:)) babam büyütmüştü ve en svediğim şeylerden biriydi traş olurken babmı izlemek, veee bir gün karar vermiştim; traş olmalıydım. Kanlı bitmişti, çünkü eskiden jiletler bıçakların içine yerleştirilirdi…Hem elimde hem alnımda anısı var
26 Şub 2011 at 23:33
çook geçmiş olsun:( hakkaten çok ucuz atlatmışsınız