Ne zamandır Z’nin anekdotlarına yer vermiyormuşum. Son günlerdeki iki anekdotu yazmazsam olmaz… Ama biraz uzun olabilir düşüncesiyle iki parçada yazacağım…
Tarih geçtiğimiz Pazar; sabahın erken saatlerinden akşama kadar sokaklardaydık. (Güne Bayrampaşa’daki büyük akvaryum
Turkuazoo‘yu gezerek başladık ama bu konuya ayrı bir yazı ayırmak lazım) Arkasından yaptığımız bir misafirlik ve akşam 20.30 sularında arabaya bindiğimizde öğlen çok kısa uyuyabilen Z’nin pili bitmiş; uyumak için tek bir şeye ihtiyacı kalmıştı: Süt
Ve diyalog başladı:
Z: Annecim süt var mı arabada?
A: Yok tatlım…
Z: Başka bir şey var mı peki içecek?
A: İçecek hiçbir şey yok birtanem…
Z: Peki yiyecek hiçbir şeyimiz var mı arabada?
A: Yok annecim, ama bir yer görürsek süt alabileceğimiz baba duracak, hemen inip alırız
Z: Ama ben süt içmek istiyorum…
Trafik açok olduğundan Bahçelievler’den Kozyatağı’na ulaşmamız çok çabuk oldu, sütünü içemeyen Z, çok sorun çıkartmadı ama uyumadı da… İçerenköy Carrefour’a kısa süreliğine uğramamız gerektiğinden süt ikmalini Starbucks’tan yapalım dedik. 10 dakikalık Carrefour ziyaretinin çıkışında Z’nin elinde küçük bir bardak süt vardı fakat maalesef süt çok sıcak olmasa da Z’nin alışık olduğu ılıklıktan biraz daha sıcaktı…
Baba, otoparkta sütğn kapağını açıp uzun süre üfleyip sütü Z’ye geri verip yola çıktıklarında Z. sütten hala memnun değildi ve uykusuzluğun da etkisiyle gittikçe arıza çıkarmaya doğru yaklaşıyordu.
Uyumadan ve arıza moduna geçtiği haliyle eve varırsak uyutabilmek için 1 saatten fazla uğraşacağımızın bilincinde (hain) ana-baba hızla çözüm aramaya giriştik ve aklıma bagajdaki küçük su şişeleri geldi. Fısıldaşarak sütün içine soğuk su ekleyerek sorunu halledebileceğimiz konusunda hemfikir olduk ve hemen araba kenara çekildi; anne sütü kapıp bagaja koştu…
Z: Annem nasıl soğutacak sütümü?
B: Tatlım dışarısı soğuk ya, anne de dışarda sütü hem üfleyecek hem de hava soğuk olduğu için hemen soğuyacak süt.
Bir an sessizlik…
Z: Ama bagajda sular var, süte su koysun anne, hemen soğur o zaman
Bu sırada anne dışarda büyük bir aceleyle gizlilik içinde sütün birazını döküp içine su eklemeye çalışıyor hatta gizlilik içinde yapabilmek adına arabadan biraz uzaklaştıktan sonra yapıyor bunu…
Z: Bagajdaki sulardan koysun diyorum o zaman soğur…
B: Anne hallediyor bir tanem, sen merak etme…
Z. Artık çığırından çıkmak üzere: Su koysun diyorum içineee suuuu….
B. ister istemez kabul ederek: Tamam Z.cim anne su koyuyor zaten içine
Z. Anneye bağırarak: Annneeeee… Su koy sütümün içine su kooooy…
B: Z.cim bağırma anne uzakta, duyamaz, şimdi gelecek yanımıza
Bu konuşmanın hemen ardından tüm bu diyalogtan habersiz anne tüm operasyonu gizlilik içinde tamamlamış olmanın haklı gururuyla arabaya binip Z’nin sütünü uzatır…
B: Nasıl olmuş sütün Z.?
Z.: Çok güzel olmuş…
Sonuç mu? Eve sadece beş dakika kalmıştı ve Z. tam daldığında otoparka girdik, arabanın motorunu durdurmamla birlikte uyandı ve eve çıkmak istemeyip bağrınmaya başladı… “Çok uzağa gidelim” talebiyle birlikte otoparktan çıkıp 15 dakika sitenin cevresinde turalamamız gerekti.