Bu hafta, Salıyı Çarşamba’ya bağlayan gece birdenbire kızımızın ateşi yükseldi. Hem de ne yükselmek… Sabah uyandığımızda yaklaşık 39 dereceydi ateşi. Kendi doktorumuz şehir dışında olduğundan kızımızı kaptığımız gibi hastanede aldık soluğu. (Bu arada ateşli olsa da keyfi gayet yerindeydi böceğin) Bu vesileyle öğrendik ki Kadıköy şifa’da (Ataşehir) doktor randevuları 9.00’da başlıyormuş. Dolayısıyla 8.30’da çocuk doktoru olmadığından hemen yanındaki Acıbadem Hastanesi’ne geçtik. Ve öğrendik ki onlarda 08.00’de başlıyor randevular, 08.30’da çocuk doktoru boş ve aynen yanındayız…
Ateşin çok somut bir sebebi bulunamadı, kan ve idrar tahlili yaptıralım dendi ve bir süre ateş düşürücü ilaçlarla durumu kontrol altında tutma kararı çıktı ortaya. Yüksek ateşin döküntülü çocuk hastalıklarının başlangıcında görülebildiği ama bunun kesin olmayabileceğini öğrendik. Eğer döküntülü bir hastalık değilse viral bir enfeksiyon, bir nevi soğuk algınlığı olabileceği de konuşuldu.
Ateş düşürüzü olarak da İbufen şurup (6 saatte bir) ve ateşin kolay düşmemesi durumunda 6 saatlik sürenin ortalarında kullanılmak üzere Calpol şurup veya muadili fitil (Paranox) verildi. Yani üç saatte bir Birufen şurup sonra Calpol veya Paranox şeklinde devam edecektik.
Sonrasında telefonla ulaştığımız kendi doktorumuzda bunların hepsinin kızımıza hafif kalacağını Paranox S’i tercih etmemizi söyledi. Dolayısıyla gün içinde Paranox S, akşamları tek sefer İbufen şurup tedavisine başladık. Ateş fazla yükseldiğinde de soğu(ılık kompres ve ılık duş yaptırabileceğimizi öğrendik.
Aynı günün akşamı kan tahlilini yaptırdık ve tüm değerler normal değer aralığında çıktı. Bunun sonucunda d abu ateşin ciddi bir sebebi olmadığını viral bir enfesksiyon olabileceğinin fazla endişelenmeye gerek olmadığını öğrenip biraz olsun rahatladık. (Bu bilgiden 3 saat sonra geceyarısı civarı derece 39.3’ü gösterirken kızımıza ılık duş yaptırıyorduk.) (Uyku arasında mahmur haliyle duş yapıyor olması kendisini oldukça şaşırttı ve söylenmesie sebep oldu ki aslında yıkanmayı pek seviyor)
İkinci gün de ilaçlar etkisini gösterdiğinde düşük, etki geçmeye yüz tuttuğunda ise yüksek ateşli seyretmeye devam etti ne olduğunu tam teşhis edemediğimiz hastalık.Bu arada idrar tahlili için hastane seferlerimi sürse de hanfendi inat etti ve iç gün boyunca idrar tahlili yaptırmamız mümkün olmadı. Ne zaman idrar torbası bağlansa damla çiş yapmadığı gibi altı her açıldığında da bezini veya üzerinde yattığı yatağı ıslatarak bir nevi oyun oynadı kendisi.
3.gün (Cuma) ateş oldukça azaldı ve öğleden sonra neredeyse normale döndü.
Bugün yani 4.gün kendi doktorumuza (12.ay sonu sebebiyle) rutin kontrole gittiğimizde hem kan tahlili sonuçlarını hem de anlattıklarımızı değerlendiren ve bir takım sorular soran doktorumuz çok büyük bir ihtimalle (%90) 6.hastalık geçirildiğini söyledi. Dün çok çok z miktarda döküntü olmuştu kızımızda (varla yok arası) hemen de kaybolmuşlardı. Doktorumuz bu döküntüleri göremediğinden kesin konuşamasa da %90 ihtimal olduğunu söyledi. Öte yandan hastalığın tam üç günde sonlandığını, gözlerde son gün hafifi bir şişkinlik yaptığını (ki fark ettiğimiz bir şişkinlik olmadı) ardından da bir haftra boyunca huzursuzluk, iştahsızlık sürdüğünü iletti. Yani bu hafta huzursuzluk ve iştahsızlık sürerse bu da altıncı hastalığın bir işareti sayılacak.
Ben de eve gelince neymiş yahu şu 6. hastalık ve hatta 5.hastalık, neden bu zavallıların adam gbi bir isimleri yok bir araştırayım diyerek kolları sıvadım… Bulduğum bir takım bilgiler ve linkler aşağıda… (Bu arada Türkçe kaynakların bir çoğunun birbirinin birebir kopyası olduğunu çok kısa ve aynı bilginin tekrarlandığını, yabancı kaynakların çok daha detaylı ve doyurucu olduğunu görmek beni şaşırtmadı…)
6.Döküntülü çocuk hastalığı olduğu için 6.Hastalık olarak yaratıcı bir ismi olan hastalığın “orijinal” ismi “Roseola infantum” “Herpesvirus tip 6’nın neden olduğu, iyi huylu, yaklaşık 3 gün süren ateşin arkasından ortaya çıkan pembe, makülopapüler döküntü ile karakterize bir çocukluk çağı hastalığıdır” deniyor kendisi için 6 ay ve 3 yaş arasında görülen hastalık sadece bir kere görülürmüş be ömür boyu bağışıklık kazandırırmış. En önemli göstergelerinden biri ani ateş ( 39,5’e kadar çıkabilirmiş ) ve sonlarına doğru hafif bir döküntü imiş.
6.Hastalık ingilizcede Roseola, Roseola infantum, 3-Day-Fever (3 Günlük Ateş), baby measles ve rose rash olarak da bilinirmiş. Hatta bizim gibi “sixth disease” denildiği de olurmuş (Bu arada zavallı hastalığı çok fazla ciddiye alan da yok, bir çok kaynakta ciddi bir tedaviye gerek görülmediği 3 gün ila bir haftada tamamen yok olduğu, çok kafaya takılmaması gerektiği yazıyor) (Tabii ki açık açık “kafayı takmayın” demiyor) Özel bir ilacı veya aşısı yok. Ateşe sebep olduğundan bol miktarda sıvı tüketimi ve ateş düşürücüler öneriliyor… (Bu arada bulaşıcıymış)
Gelelim linklere:
– infeksiyon.org kaynak gösterilerek verilmiş bir miktar bilgi…
– bebekbakimi.net’ten bir miktar bilgi…
– akıllıbebek.com forumlarında da bilgi bulabilirsiniz…
– kidshealth.org’da detaylı ingilizce bilgi mevcut
– netdoctor.co.uk aynı şekilde ingilizce bilgi içeriyor…
– wikipedia’da da Roseola ile ilgili bilgi ve linkler bulabilirsiniz…
6.hastalık gibi yaratıcı bir isme sahip bir diğer hastalık olan 5.hastalık’ı da bilehare yazacağım… Bugünlük bu kadar hastalık bilgisi yeter sanıyorum…
Önemli uyarı: Bu yazıda bahsettiğim semptomlar kişiye özel, vakaya özel olabilir, aynı şekilde ilaç kullanımı da kişiye özeldir. Bahsettiğim durumla çok benzeşse bile bir hekime danışmadan bahsedilen ilaçlar ve tedavileri uygulamamanızı öneririm. Aman diyeyim… :)
15 Eki 2008 at 21:26
bugün çocuğuna muhtemel 6. hastalık teşhisi konmuş bir anne olarak, muhteşem anlatımınız için teşekkürler, bence adı geçen linklerden çok daha faydalı bir yazı olmuş… çok da sempatik.. alaaddin’in lambasından bir cin çıksa karşıma, 3 dileğim de çocuklarımızın hasta olmaması olurdu valla.. sağlıklı günler dilerim…
24 Ara 2008 at 11:29
yazınız çok güzeldi, aynı şeyleri bizde birkaç gündür yaşıyoruz, yazıyı okurken birkaç gündür bebeğimizle yaşadıklarımız gözümün önünden geçti, en güzel tarafı hastalığı atlatmaları ve ömür boyu bağışıklık kazanmaları, çok şükür bizler bunları doktorlarımızdan duyduk ve içimiz biraz da olsa rahatladı, keşke imkanı olmayan aileler de bu yazıları okuyup faydalanabilseler,
BENDE,
alaaddin’in lambasından bir cin çıksa karşıma, 3 dileğim de çocuklarımızın hasta olmaması olurdu valla.. sağlıklı günler dilerimâ¦
29 Mar 2009 at 14:45
Euhm.. hamileyken bu siteyi bana Ozan vermisti :) minik Zeyneple fotograflarindan tanismistim daha once, ama gelin gorunku bir gun buraya msj da yazicakmism haberim yokmus :)
Evet yuksek ates ve 6. hastalik.. gecen hafta baslayan istahsizlik, mizmizlanmalar, asiri ilgi istemeler, ishal gibi sorunlarimizdan dolayi doktorumuza basvurduk, viral enfeskiyon dedi.. tam iyilesti derken, dun gece atesi yukseldi.. ilk defa bukadar cok :( 38.8 derece.. cok korktum, suan ilaclarinda etkisi ile uyuyor.. ne olucak bilmiyorum ama kizimin yanindayim, bekliyorum.. insallah cabuk duzelir..
Yazilariniz cok guzel.. harika bir site olmus.. bu guzel paylasimlariniz icin tesekkurler.. :)
sevgiler
S.
15 Nis 2009 at 10:52
Merhaba,
8 aylık kızım Duru’ya bugün sabah konan teşhis te 6. hastalık, ve ben bu hastalığı belki ilk kez duyuyorum. Doktorumuz gerekli açıklamayı yapsada neymiş bu hastalık diye araştırırken yazınızı okudum biraz gülerek biraz da ağlayarak. Sanki 4 gündür yaşadıklarımız başka birisi tarafından buraya aktarılmış:) Teşhis konana kadar yaşanan endişeler, korkular, uykusuzluklar, kızımın ateşinin düşmesiyle başlayan döküntülerden sonra konan teşhisle aynen ateşinin kesilmesi gibi bıçakla kesilmiş gibi uçup gitti içimden. Melek Kızım uyuyur. Bilgilendirmeniz için çok teşekkürler…
12 Haz 2010 at 10:40
şuan kızım devamlı surette 3 gündür ateşlniyor, testlerind ebişe çıkmadı, suanda fitil koyduk biraz düştü ve zorla uyudu, çok halsiz vede bitkin, okadar çok site gezdimki en iyi anlatım sizin olmuş, teşekkürler…
16 Tem 2010 at 21:53
2 hafta önce tatildeyken kizimizin atesini ne yaptiysak düsüremedik doktora gittigimizde atesi 39.7 idi.. doktorumuz büyük ihtimalle 6. hastalik dedi cok sükürki aynen sizin anlattiginiz sekilde kisa süren isilige benzer kizarikliklardan sonra basladigi gibi birden kayboldu.. bu hastaligin cocuga verdigi kalici herhangi bir zarar yok dedi doktorumuz ama havale gecirmemesi icin atesini sürekli kontrol alrinda tutmak gerekiyormus.. verdiginiz bilgiler icin cokkk tesekkürler :)
21 Ağu 2010 at 01:31
yaşadıklarımıza çok güzel tercuman olmuşsunuz çok teşekkür ederim.bugun 5. gündür yazdıklarınızın aynısını birebir yaşıyorum.gerçekten bende çok korkmuştum nerdeyse 40 agelmişti ateşi neyseki geçti ama bu iştahsızlığı beni çok yoruyo bide o geçse çok memnun olucam.
03 Kas 2011 at 21:19
Merhaba,
Öncelikle detaylı yazınız çok hoş ve açıklayıcı olmuş.Bizde 2 aylık oğlumuz ile bu cumartesi gecesi tanıştık bu hastalık ile, 3 aylık tan küçük olduğu için hemen hastane yatışımız yapıldı ve srum ateş düşürücü ve antibiytik verildi.Kendi doktorumuz pzt geleceği için hafta sonu hastanede beklemek zorundaydık.Aynı şekilde 38-39 hatta üzeri ateşleri gördük hem serumlar giderken diğer yandan hemşire ile birlikte ılık kompres yaptık.Onu öyle görmek ve çok küçük olması bizi eşimle daha da fazla etkiledi ve bu ilk hastane deneyimimiz olmuştu.Pzt günü yani 3.gün ateşi düşmeye ve kırmızı döküntüler görününce doktromuz bu ' iyi bişey ' diyerek bizi rahatlattı ve salı sabah 6. hastalık teşhisi ile taburcu olduk.Herkese sağlıklı günler diliyorum ve hepimize geçmiş olsun.
İmren & Ekrem
16 Nis 2012 at 10:33
Detaylı açıklamalar için teşekkürler, çaresizlik anında çok faydalandım, hemen blogumda da paylaştım :) Sağlıklı bir hafta dilerim…
21 Nis 2012 at 12:37
Merhaba,
Oğlumuz Okyanus hafta başında tam da anlattığınız belirtileri göstererek 6. hastalığı geçirdi. Bir anda ateşi 40 derecelere fırladı, sonrada aynı hızla düştü. Ateş düşürücü şuruplar ve fitiller etkili iken ateş düşük, etki süresi dolmasına yakın ise yüksekti. Anlattıklarınıza ilave olarak bir de ishal eklendi ama 2. günde son buldu.
Şimdi pembe puanlı bir oğlumuz var. Bu kabartılar ona rahatsızlık veriyormuş gibi durmuyor. Doktorumuz aynen sizin belirttiğiniz gibi kafamıza takmamıza gerek olmadığını ateş düşürücü haricinde bir ilaca gerek olmadığı belirtti.
Okyanus'un keyfi yerinde oyuncakları ile oynayıp, kendi kendine değişik sesler çıkartıyor. Yalnız anlattığınız gibi iştahı pek yok.
Geçmiş olsun.
03 Tem 2012 at 16:22
benim minik kızımda da (10 aylık) ateşle başladı. doktorumuz cinko ilacı ve ateş düşürücü fitil kullanmamızı istedi.
3. günün sonunda ateş 39,3'lerden 36,5'lara düştü. Fakat bu sferde vücudunda pembe lekecikler oluşmaya başladı ve hemen doktorumuza gittik. 3 günlük ateşin sonunda vücutta dökülmeler başladığını ve adının 6. hastalık olduğu bir hastalık teşhisi koydu. Cinko takviyesi için ilaca bir hafta ve günde yarım doz devam ettik.
Minik kızımız biraz iştahsızlık yaptı onun dışında sempatikliğini hiç kaybetmedi.
Masum bir hastalıkmış ama çocuğumuzun hastalığı masumda olsa endişeleniyoruz. onların yerine biz hasta olabilsek daha iyi olacak.
herkese geçmiş olsun.
21 May 2013 at 00:20
Kızım 9 aylık oldu. Nihayet 1 yıldır görmediğim memleketime kızımızda alıp gitme zamanım gelmişti. Bürhandan korkarak bir yandan da kızıma memleketimi tanıtacağımın heyecanı ile ne varnı yoksa toplayıp yola çıktık. Ve memleketimiz Antalya'ya geldik. Aradan 1_2 gün geçmişteki kızımın alnı ve vücudunda sıcaklık farkettim hemen termometreyle ateşini ölçtüm 38,5 c gösteriyordu. Yola çıkarken çantaya koyduğum Calpol şuruptan az bir miktar içirdim, çok içirmeye cesaret edemedim çünkü 9 ay boyunca hiç ateş düşürücü kullanmam gerekmemişti . Akşamüstüne doğru ateşi azalmasını gibi artmıştı tekrar bu defa elim birazdaha fazlasına fişek Calpol verdim. Akşam 9 gibi ateşi düşmeyince endişelenmeye ve ne yapsam diye araştırmaya koyuldum . Acaba devlet hastanesine mi , özel hastaneyemi girmeliydik hemde Ankara'dan Antalya'ya gelip hangi hastaneye gitsek daha iyi olur bilmemden.
Tıp fakültesi hastanesine gitmeye karar verdik . Nihayet karanlık kampüs sokaklarından geçip zor zar acil i bulduk . Acili bulunmasındiye gizlemişler sanki hiçışıklı tabela falan da yok. Acil serviste başladık beklemeye hem büyük hem çocuk acil insanlar aynı yerde bekliyorlar . İkisinin birbirinden ayrı olması gelmez mi. Epey bekledik cam kapının ardında sonra nihayet sihirli kapı açıldı ve içeri girebildik. Kızım beben boş bir yatak bulup oturduk. Yanımıza öğrenci bir kız gelip kızımımuayeneetti . Kulakları temizi kalp atışlarınormal vs. Ne idrar nede kantahlili hiç birşey istemediler . Sonra diğer bir kız geldi oda aynı muayeneyi yaptı ve kulağında enfeksiyon var deyip augumentin antibiyotik yazıp bizehoşcakalındedeler. Bizde evin yolunu tutuk. Gece boyunca kızımın ateşini ölçtük durulduk hep yüksekti 40 c yi gördüm. Sabaha kadar uyumadık. Sabah bir hastane bulup girmeliydik ama nereye oturdum PCnin başına nereye gid
Lir neresi iyidir kim doğru yönlendirir en iyi hastane neresi diye. Nihayet biryer buldum. Burası Antalya'da tek çocuk hanesi imiş 6 tane uzman doktor var bu hastanede kafama Yattı buraya gidebilirdik. Sabah henüz 5 olmasına rağmen aradım hastaneyi ve yerinin iyice öğrendim . Kızım ateşli yatağından kalkar kalkmaz hastanenin yunu tuttuk . Muayene içinuzmandr şardan birinin odasınagiridk ona dengeceğim b
Ze hastanede ne teşhis konulduğunu söyledi ve durumu izah ettik oda ayı şekilde kulak enfeksiyonu dedi. Beyanı ilacı ve BiR ateş düşürücü daha verdi. Bu arada idrar tahlilide verdik temiz çıktı. Antibiyotiği kullanmaya başladık. O gece yine ateşli ve yorucu bir geceydi ateşli 40 c idi sabah olunca kızım kakası yaptı kakası mukuslu ve yeşil idi bende kakayı alıp tahlile götürdüm tahlil sonucu amipli dizanteri dendi ve yeni ilaçlar verildi . Bir yandan ateş düşürücüler diğer yandan dizanteri iilacı bir yandan da antinbiyotik vermeye başladık bebek su dışında hiç bir şey yemiyordu bu arada . Her geçen gün daha da kötü oldu daha ertesi gün yüzünde kulaklarının arkasında göğsünde ve sırtında kırmızı lekeler çıktı. Tekrar doktora koştuk bu aynı özel hastaneye gidişimizin 4. Günüydü antibiyotikten olabilir keselim dendi. Sonra kızmı k mı acaba kan aalım dediler oradan ayrıldık yolda annem bir daha o hastaneye götürmem diyordu bebek perişan bir haldeydi artık şu an uyudu yarın ne olacak bilmiyoruz ama tek bildiğim doktorlar hiç bir şey bilmiyor ve 9 aylık bebeği kobay gibi hırpalıyorlar gerek muayene ederken gerek verdikleri ilaçlarla tek dileğim doktorlar ve hastalıktan Allah herkesi korusun.
12 Mar 2016 at 16:51
Birebir olmasa da aynı olayları yaşıyorum oğlum 9 aylık siz anlattikca oğlum geldi gözümün önüne bizde aynı dediler kan kaka tahlilleri temiz çıktı şükür şimdi döküntüleri için losyon ve şurup uyguluyoruz gerçekten Allah düşürmesin Dr eline
28 May 2014 at 02:46
Yazınız için teşekkürler. Bizde hastalıkla bugün tanıştık. Anne olmak ne zormuş. İnsan bazen çocuğu hasta olunca hiç sağlıklı düşünemiyor. İki gündür aşırı karpuz yediği için acaba karpuz allerjisi mi diye bile düşündüm. Ateş çıkmaya başladığında artık panik yapmamayı öğrendiğim için ( panik yapınca elim ayağıma dolanıyor ve işleri daha da berbat ediyorum) 38 e doğru çıkan ateşi bitki çayımızla yavaş yavaş düşürdük. ( Çok gerekli olmadığı taktirde ilaç kullanmıyoruz) Ateşi 36.9 kadar düştü. Ertesi gün doktora gittik. 6. hastalık deyince eminim bi kaç saniye içinde 3-4 farklı renge girmiştir yüzüm. Hastalığın ismi ürküttü. Doktorumuz bizi gerçekten güzel bilgilendirdi. Ve bugün ikinci gün ve iştahı yerine gelmeye başladı. Her ailenin eğer mümkünse çocuğu bebekliğinden tanıyan bir doktoru tercih etmesi çok önemli. Önceden geçirdiği hastalıkları bilmesi bile çok fayda sağlıyor. En ufak bir sorunda antibiyotik veren doktorlardan da kesinlikle uzak durmakta fayda var. Oğlum 5 yaşında. Muhtemelen kreşten bulaşmıştır. Öğretmenlerinde aileler kadar dikkati çok önemli.
12 Mar 2016 at 16:43
Çok güzel anlatmışsiniz suan oğlum tamda yazdıklarınızı yaşıyor işin tuhaf i Dr ağzına bile almadı boyle bir hastaligi bi yakinimizdan duyduk başladım araştırmaya ne şurup lar ne antibiyotikler ne iğneler verdi 3 ıgne nin 2.sinde döküntü oldu alerji yapmış igne dedi losyon la şurup verdi bikaçgune gider dedi hiç memnun değilim Sancaktepe bölge hast.Dr. faruk bey güvenip gidiyoruz ama Allah a emanet