Perşembe akşamı (dün) banyodan sonra kızımızın sıcaklığı dikkat çekince ateşini ölçmeye karar verdik. Gündüz boyunca da biraz fazlaca durgunmuş kendisi. Öncelikle hastaneden çıkarken yenidoğan hemşiremizin hediye ettiği termometre ile koltukaltından ateşine baktık: 38.1derece “Amanin!!!” nidalarının ardından termometrenin bazen sapıttığını hatırlayarak (annenin ateşini en fazla 35 derece gösterebilmişliği var) Daha havalı olan diğer termometreyi denemeye karar verdik. Nesi havalı diyeceksiniz, makattan 5 saniye içinde kesin sonuç diye bir iddiası var. :) Nahoş bir çalışma olsa da hızla gerçekleştirdik: 38.1 derece (evet tam 5 saniyede) Zaten 15.saniyede de doktorumuz Alev Fırat’la telefondaydık. Cuma sabahtan BCG aşısı, öğlen e aylık rutin kontrolü ve karma aşısı vardı. Dedik ki, yarını beklemeyelim dedik Alev Hanım… :)
Doktorumuz, üstünün daha ince giyidirilmesini ve içebildiği kadar su içirilmesini söyleyip yarım saat – bir saat sonra tekrar ateşinin ölçülmesini söyledi. Ateş düşmezse yarım Termalgine fitil’in kullanılabileceğini söyledi. Ertesi gün sabahki aşı aktivitesi de ertelendi. Aşıdan önce doktorumuz görmeliydi.
Yeni süt içtiği için kızımız, su için biraz bekledik. Ki çok içmedi ama “sade su”yu ilk içişiydi. (Haftalardır hep süt hep süt, sonra da hep mama hep mama) Huzursuzluğu devam etse de ateşi biraz aşağılara düştü. Ki bu esnada ne olur ne olmaz, geceyarısından sonra git gel daha zor olur diyerek bir nöbetçi eczaneden fitil tedarik ettik. Termalgine yerine muadili Paranox bulduk. Etken maddesi parasetamol, ailemizin doktoru, okul arkadaşımız, nikah şahidimiz Koray’ı arayıp kullanılabileceğini de teyit ettik.
Gece yarısından sonra düşen ateşin geri yükselmeye başlaması ve 38.5’i geçmesi ve 38.7’yi görmemiz sonucunda teyakkuza geçip “fitil”e başvurduk. Ortadan ikiye kesilmiş fitili “kullandık” (Makattan ateş ölçmeye göre kesinlikle çok daha nahoş) Baba’nın becerememesi üzerine anne becerdi… Ancak fitil’in konuşlandığı yerde kalması için de ekstra çaba sarfetmesi gerekti. (Bunun sonucunda da kızımız annesinin avcuna kaka yaparak öcünü aldı) (Önemli ders; hazırlıklı olun, fitil’in bir takım ani etkileri olabiliyor) Fitil’İn vücutta emiliminden emin olamadığımız için öncekinden biraz daha ufak bir fitili tekrar yerleştirdik. Ki kızımız da rahatlamıştı bu arada. Arkasından da uykuya daldı ve ateşi gittikçe düştü.
Sabahleyin 37 civarındaydı ateş. Öyle olunca da erken gitmek yerine 13.30’da doktor randevumuza sadık kalmaya karar verdik. Bu yazının buraya kadar ki kısmı da doktor randevumuzdan önce yazıldı. Ateş şu anda tekrar 38’lerde, huzursuzluk devam ediyor ama ağlama filan yok. Ağladığında size sesi biraz kart (hafif travesti gibi) çıkıyor. Birazdan doktora gideceğiz. Gelişmeleri dönüşte yazacağım artık…
07 Eyl 2007 at 12:53
cok gecmis olsun.
07 Eyl 2007 at 13:33
Zeynep! Neler oldu sana sarı papatya:( geçmiş olsun, sağlığına bir an önce kavuşmanı dileriz.
Hande-Ozan-Toprak
09 Eyl 2007 at 13:55
gecmis olsun prenses…