Category: Yazılar (page 11 of 17)

Neden Yazıyorum?

Burada yazmıştım. Yaklaşık 7-8 haftadır Mahmure.com ve Bebişler.com sitelerinde köşe yazılarım yayınlanıyor. Başlık aslında buradakiyle aynı: Baba Olmak. Köşe yazılarına ayırdığım enerji aslında ister istemez Babaolmak.com’a yazacaklarıma ayırdığım vakitlerden kırpıldığından, konu da aslında aynı olduğundan aynı yazıları buraya da alayım ve orijnal çatı altında toplayayım istiyorum. Yazıları tarihleriyle ekleyip, doğru linkleri ve elbette ki hepsinin derlendiği bir yazıyı yayına alana dek en son yazıyı sizlere aktarayım dedim:Neden Yazıyorum?

Her yazı için önceden kafamda bir şeyler evirip çevirirken bilgisayar başına oturduğum anda aklıma bambaşka şeyler düşüvermesine bayılıyorum. Böylesini yazmak çok daha heyecanlı oluyor. Buradaki tek hassas konu; bu şekilde yazarken hiç bölünmeden yazıyı tamamlayabilmek…

Teknolojinin son yıllarda en çok hizmet ettiği şeylerden biri kayıt altına almak değil mi? Son yıllar derken 30-40 yıldan bahsediyorum. Elbette günümüze yaklaştıkça teknoloji gelişim hızı inanılmaz bir ivme kazanmış, cihazlar, boyutlar ufalmış, hızlar artmış, 20 yıl önce akla hayale gelmeyecek şeyler artık parmaklarımızın ucunda kullanılmaya başlanmış olsa da, şöyle bir düşündüğümüzde pek çok teknolojik alet, bizim için bir şeyler kaydediyor…

On yıllar önce 8mm el kameralarıyla başlayan kayıt peşinde koşma davası günümüzde artık akıllı telefonların fotoğraf makinelerini ya da HD kameraları aratmayan özellikleri sayesinde avuç içine kadar inmiş durumda. Çocuklarımızın “an”larını kaydetmek uğruna nerdeyse o “an”ları yaşayamama sınırındayız. Ama öte yandan da…

Yazının tamamını okumak çin lütfen tıklayıp Mahmure.com’a gidiniz. Konuyla ilgili yorumlarınız içinse şimdiden çok teşekkürler.

Bir babadan kızına: Küçük kızım ‘Neynep’

Arkadaşım Serdar Kuzuloğlu’nun blogunda okuduğum aşağıdaki yazıyı paylaşmamın bi’ sebebi, benim kafamda defalarca yazdığım satırların gerçekten yazıya dökülmüş halini yansıtması. (Ki ben yazmış olsam emin olun çok daha uzun ve ağdalı olurdu muhtemelen – O yuzden son bir yıldır özellikle de kızıma yazdığım cok daha kişisel satırlar dijital ortamda değil bir Moleskin defterin yapraklarında okunacakları zamanı bekliyorlar)
Continue reading

Babalar ve Kızları

Şöyle bir bakıyorum da ne zamandır blog tanıtmamışım… Tanıttıklarım da malum hem anne blogları ya da çocuk temalı bloglar… Kişisel blog tanıtmayı atlamışım uzun zamandır. Ki bu aralar yeni yeni takip ettiğim üç dört tane güzel blog var… Bir yerinden başlasam da tanıtsam derken; çok çok şahane bir yazıyla başlayabileceğimi gördüm…

Buralar Eskiden Dutluktu… Kişisel bir blog… Daha yakın zamanda çok şahane bir babalar günü yazısıyla beni fethetmiş bir blog… Çok uzatmama nasıl olsa gerek yok… Bir kuble yazı paylaşayım, devamını da siz tıklayıp okuyun….

Continue reading

Mahmure.com’da Bir Baba

En baştan uyarayım, yazıyı okurken fonda Sting’den “An Englishman in New York” çalıyor olması ısrarla tavsiye edilir. (Hatta aslında başlık olacaktı ama, hadi dedim, başlığı gereğinden fazla uzun tutma)

Evet, Babaolmak.com’da yeterli miktarda yazıyormuşum gibi başka macralarda da yazmaya başlıyorum… Bulardan ilki Mahmure.com. Aslına bakarsanız ilki Alternatif Anne idi ama ne yalan söyleyeyim, bir türlü gerekli dingiinlik ve motivasyonu sağlayıp da yazı yazabilir olamadım Alternatif Anne’ye… (Hala mahçubum bak)

Continue reading

Dört Yaş Bitti!

Minik, minicik kuşum bir yaşını daha doldurdu bugün. Hızla büyümek istediği yaşların en basında… (Bilmiyor yıllar sonra da tam tersine heves edeceğini) Sadece bugün üç pasta kesti, dünküyle dört oldu, keyfine diyecek yok…

Baba ise tüm misafirleri yolcu ettikten sonra taze bir çay demleyip geleneksel (!) yaşgünü mektubunu yazmaya soyundu. dün gece de sabahın ilk saatlerinde denemişti aynı şeyi ama sonuc başarılı degildi. şimdi Z. yan odada uyurken daha kolay olur belki de…

Bazen durup da baktığımda (özellikle de bu aralar) son yıllarda bir arpa boyu yol gitmemişim hissi uyanıyor. Bu histen en hizli şekilde uzaklaştığım an ise bir metreyi gecen boyuyla arpa gibi sapsarı saçları ve ışıldayan, soru soran gözleriyle Z.yi hatırladığım anlar oluyor…

* * *

Kuşum… Bir koca yılı daha arkanda bıraktın… Fark etmesen de şimdiye kadarki en zor yıldı bu belki de… Kocccaman bir kız hatta bir abla oldun bu yıl… Ne kadar büyüdüğünü kanıtladın bize birkaç kez… Bir gün, birdenbire anneyle babanın artık aynı evde yaşamayacaklarını öğrendiğinde de sonrasında da kocamandın… O kadar çabuk anladın ve kabul ettin ki her şeyi… Şaşkınlık oldu sonu… Hiç çaktırmadan idare ettin durumu… Anne ve babanın tüm bencilliklerinin hem kurbanı hem de ürünü oldun… Hiç beklemediğimiz kadar anlayışlı, bir o kadar da destekleyici ve yardımcı oldun…

Artık birbirine çok yakın iki evin var. Pek çok kisi bizden once senden öğrendi bunu… Çoğumuzdan daha güzel anladın ve kabul ettin bu durumu. Bizse bunun senin yaşamının yıllar yıllar sonrasına nasıl etki edeceğini bilemez ama her şeyden cok merak ederek belki de hayatımızın en cesur kararlarından birini uygulamaya başladık.

Dört yaşını bitirmiş kocaman bir abla olsan da konuşamadığımız neler neler var. Bil ki baban son zamanlarda en cok senle dertleşir, dertleşmediğinde de yıllar sonra öyle bir günün hayalini kurar oldu son zamanlarda.

En değişmez sıfatı, en gurur duyduğu ve belki de en cok çabaladığu “baba” sıfatını hediye edeli dört koca yıl oldu babana. Ve baban bunun için sana o kadar içten, o kadar içinden teşekkür ediyor ki duyulur ya da görünür olmaktan çıkıyor bu teşekkür… Ama sen onun gözlerinin ta içine baktığında ya da sarılıp yüzünü boynuna gömdüğünde anlıyor ki teşekkürü doğru yere ulaşmış…

İyi ki doğdun kuşun… Bir arpa boyundan cok daha uzağa gittiğimin, gittiğimizin en somut kanıtı oldun, hep de olacaksın…

Koskoca ve her zamankinden cok daha uzun bir yil arkada kaldı… Sadece sen değil biz de çok büyüdük bu yıl. Ne cok şey öğrendik…

İyi ki doğdun kuşum!

Older posts Newer posts

© 2024 Baba Olmak

Theme by Anders NorenUp ↑