Aslında bavul demek çok doğru değil. Çanta diyelim, daha mütevazi olacak. Artık doğuma bir ay kaldığından, sürekli ertelediğimiz “çanta hazırlama” olayını hallettik geçtiğimiz hafta sonu. Hem kendimiz için hem de kızımız için çanta hazırladık. (Hatta ayrı ayrı hazırladık)
Kızımızın cicilerinden seçilenler yıkandı, hazırlandı. Anne ve babasıyla aynı bavulcuk yerine ona özel bir çanta yapıldı. (Babası bizzat hazırladı) (Babası annessinin hazırladıklarını sadece çantaya yerleştirdi aslında ama çaktırmıyor) Bu çanta olayı aslında oldukça mühim. Bu velet milleti son aylarda aklına estiğinde “Hadi ben bi’ doğuvereyim” gazına gelebiliyor. Böyle durumlarda anne ve baba paldır küldür hastaneye fişeklediğinden annenin ve veledin bazı ihtiyaçları hazırlanamıyor veya evde kalabiliyor. (Bakınız şekil 1A; 7 aylık doğan babanın veletliğinde Süleymaniye Doğumevi’nde neredeyse dımdızlak kalışı) (Tamam tamam dımdızlak değil ama alınan herşey de çuval gibi oluyormuş biraz erken doğduğumuz için)
Neyse, çantaların içeriğini saymayacağım, onu annemiz yorumlar arasında yazar diye düşünüyorum. (Kendime önemli not: Evde siyah eşofman altı aranmayacak, kendisi hastane çantasının içinde!) Benim çantaya itinayla dizdiklerim arasında: Battaniye(cik), eldiven(cik)ler, çorap(çık)lar, bir kaç zıbın, penye pantalon(cuk), önlük(cük)ler, bere(cik)ler, 1 numara bebek bezleri, ıslak havlular (tadına hala bakılmadı), emzikler vb. var. (Tam liste… Çok yakında!) Â