Uzun bir bekleyişten sonra (ki özellik son hafta daha da uzun oluyor) Sedat Bey’le görüşmeye gittik. Aylık rutin kontolümüz… 28 Haftanın son gününde, üçüncü trimester’in tam başında…
Maalesef çok fazla fotografımız yok bu sefer. Sadece yandaki. Bu arada artık eskisi gibi komple görmek mümkün olmuyor veledi, lakin oldukça büyük artık tek seferde kadraja sığmak için. 1100gr ağırlığında, 35 cm uzunluğunda. Fıldır fıldır hareketli. Deniz, bu kadar hareketli olması normal mi diye sorduğunda, sadece normal değil iyi olduğunu da öğrendik. “Sen yorgunken, işten yeni geldiğinde ve açken çok hareket edebiliyor musun? Bebekler de düzgün beslenip, düzgün dinlenip geliştiklerinde rahat ve çok hareket ederler, bu kadar hareketli olması herşeyin çok iyi gittiğine işaret” cevabını aldık.
Yanı sıra kızımızın neresinin annesinin neresinde olduğunu a sorduk öğrendik. (Denizin karnında ara ara elimize gelen sertliğin kızımızın başı olduğunu öğrendik kısaca) (Dolayısıyla Deniz’in karnında elime gelen sertliğe karpuz gibi şap şap yapmak yok bundan sonra) Ayı esnada tekme diye yorumladığımız bir çok hareketin de el kol ve özellikle dirsek hareketi olduğunu öğrendik. Baş yukarda ayaklar aşağıda olarak yerleştiğinden hanfendi, tekmeler daha aşağılarda hissedilenler. (Orta kısımdakilerin diz vuruşu olduğu çıkarımı yapılabilir bu durumda)
Yanı sıra hamilelik izni, SSK raporu gibi konular hakkında bilgi edinmiş olduk. Doğumdan 8 hafta önce rapor alınıyor, sezaryense 10 gün daha öne geliyor bu tarih. (Çünkü doğum, daha doğrusu kesip çıkarma işlemi normal doğumun beklendiği tarihten 10 gün kadar önce yapılıyor) Sormadık ama tahminimizce velet ayaklar yukarı kafa aşağı, “haydi bakalım gün ışığına doğru” pozisyonuna geçmeye başlamadan “Gel bakalım sen buraya, hooop ahanda hoşgeldin dünyaya” denmesi gerekiyor.
Bir öğrendiğimiz de 26.haftadan itibaren velet artık hukuki olarak insan muamelesi görüyor ve hukuki haklarını kazanıyormuş. (Deniz raporlu olduğu esnada işe gider çalışır bu sırada da bebeğe bir şey olursa hem Deniz hem de işyeri suçlu duruma düşermiş…) Kızımızın artık 29. haftada olduğu düşünülürse hakkatten Deniz’in karnına şaplak filan atmamak lazım. Karambolde dayakçı baba diye nahkemelik oluruz filan :) şaka bir yana, Deniz’in göbeğinin yanına yatıp hiç el sürmeden kızımızın hareketleri, dönüşleri, manevraları çok rahat seyredilebiliyor artık.
Ultrason görüntülerimizin DVD’ye kaydedilerek verilebildiğini anca bu hafta öğrenmemiz enteresan oldu. Son görüntüler sessiz olarak DVD olarak elimizde mevcut ilgilenenlere duyurulur… :) Önümüzdeki aydan sonra (Yani 18 Mayıs) 3 haftada bire inecek kontroller ki aralarda da kızımızın kalbi daha düzenli kontrol edilir olacakmış… Bu ayın haberleri bu kadar…