Uzun zamandır üzerinde kafa patlattığımız puset & ana kucağı konusunu sonunda çözümledik. Kızımızın amcası alışveriş listemizdeki “bebek arabası” satırının karşısına bir emrivakiyle yazılmıştı. Bu hafta sonu yaptığımız e-bebek ziyareti esnasında aldığımız keyifli hizmetin sonucunda bebek arabası konusunu çözümledik. Çözümlediğimiz gibi iki ayrı konuda (yine) büyük konuşmamak gerektiğini gördük. (Tükürdüğümüzü yine yaladık, yine yaladık)
Herşey cumartesi öğlen gaza gelip e-bebek‘in yeni mağazası açılmış hadi gidelim dememizle başladı. Gitmişken arabalara da bakarız dedik. Baktık. Bakınız tekrardan babalar gibi reklam yapayım e-bebek’in en alt katındaki satış görevlisi şükrü Bey her sorumuzu son derece detaylı şekilde, objektifliği su götürmez şekilde yanıtladı. (Hastası olduk) Bir anda Süper Bebek’teki Yücel Bey’in pabucu dama atıldı. E-Bebek’te detaylı bilgilendirmeyle Chicco Ct.01 mi? Maxi Cosi- Taxi Citi mi ikilemimiz yok oldu. Fiyat olarak neredeyse aynı olup Ct.01’in bzim durumumuz için daha uygun olacağı objektif bir şekilde ortadaydı. (Sadece bu konuda ayrıca blog açacak kadar bilgimiz var artık, o yüzden detaya girmesem iyi olur…) Çok basitçe bir iki başlık sıralamak gerekirse:
– Sırtın tam yatması
– Bagaja sığabilmesi
– Annenin tek başına taşıyabilmesi, söküp takabilmesi
– Katlanırken kılıfının çıkabilmesi, çıkamaması
– Ana kucağını kılıfın üzerinden kullanabilmek, kullanamamak
– Vb. Vb.
Sonuç itibariyle bir gece üzerine uyuyup; (üstelik de şile Karyat‘da kamp yapıp, Turuncu ile sezonu açtığımız keyifli – ama soğuk- bir gecenin ardından) Chicco Ct.01i puset ve ana kucağı ile ikili olarak almaya karar verdik. Ve evet; indirim ve fırsatlardan ötürü fiyatı ister istemez daha uyguna geldiğinden Süper bebek’ten alacağız kesin dememize rağmen; babalar gibi E-bebek’ten almaya karar verdik. (Bu biiiiir)
Gittiğimizde ise; yine kampanyasal gaza gelmelerden ötürü (ellerinde az sayıda ürün kalması, istediğimiz renklerden ikili set kalmamış olması gibi etkenler de var – utanarak söylüyorum)Tüm büyük konuşmalarımıza; “Port Bebe ne gereksiz bir şey, hayatta almayız, ne gerek var” dememize rağmen, puset; ana kucağı ve port bebe olarak üçlü set alıp çıktık. (Bu da ikiiiiiii) Açıkçası fiyat hiç değişmedi nerdeyse. Ancak eve gelip de arabayı ve tüm parçaları boşaltınca Deniz’le birbirimize bakıp kalakaldık. Tüm parçaları ortaya yayınca tüm salonumuz doldu. İki ay boyunca bir şekilde bir kenarlara kaldırdık tüm malzemeleri ancak gördük ki; bebek arabası denen mevzuu oldukça kalabalık bir mevzu… Dikkatli olmak lazım. (Paketin içinden yağmurluk çıkmadığından Deniz tüm gün E-bebek’i telefonla taciz etti; sabrının taşma noktasında ise yağmurluğun, pusetin döşemelerinden birinin içindeki fermuarlı cepte saklı olduğunu öğrendik. (akşam eve gidince göreceğiz artık)
İki ay evde bebek arabası kurup sökme; en hızlı katlama, kaldırma; en güenli sürüş teknikleri konusunda uzmanlaşmayı düşünüyoruz, bekleriz. (Evinde çok uzun koridoru olanlar haber versin; deplasmana da geliriz.)