Category: Alışveriş (page 5 of 9)

Günün (?) Linki

Sürekli online olmasam da; Babaolmak.com’u sadece hafta sonları güncelleyebilsem de (bakmayın yazıların hafta içi online olduğuna, önceden ayarlanabiliyor yazıların gün ve saatleri ;) bir şekilde neler olup bittiğinden haberim oluyor. sürekli takip ettiğim bir çok yayını düzenli olarak takip edemesem de online dostlar sayesinde ilgilemebileceğim linkler bir şekilde posta kutuma ulaşıyor.

Son günlerde (yine her zamanki gibi) yerli yabancı birçok link ve site birikiverdi. (Babaolmak.com teknik sebeplerden dolayı güncellenemez haldeyken algıda seçiciliğim biraz daha azalmıştı sanıyorum) Bu vesileyle  Babaolmak.com’un güncellenemez -hatta açılamaz- halde atıl şekilde yatışından bizi kurtaran arkadaşıma, Simto‘ya da gecikmiş bir online teşekkür de ileteyim buradan.

Gelelim ana konumuza, günün linkine. (gerçekten de hergün bir iki link tanıtsam, hızla eritebilirim belki de birikenleri)
Bir dönem arka arkaya çocuklara yönelik kap kacak, kaşık çatal ve benzeri setlere dahi linkler vermiştim… Geçenlerde Çocukla Hayat‘ın annesinden de böyle bir link geldi.

Motorlu taşıtlara ilgi duyan her çocuk hatta yetişkinin ilgisini çekebilecek bir set. Yanlış hatrlamıyorsam yakın zamanda indirime de giren bu sete tasarım firmasının web sitesinden veya şu online mağazadan ulaşabilirsiniz.

İlk Görüşte Aşk: Early Rider

earlyrider1

Geçen hafta bir akşamüstü sinema kaçamağımızda (ki sinemaya gitmeyi -yine- beceremedik) eşimle Meydan Alışveriş Merkezi’nde açıkhavada gezerken yanımızdan hızla bir şey geçti. Dikkatli bakınca bunun iki yaşlarında “bisikletli” bir velet olduğunu fark ettik. Kafasında bisikletçi kaskıyla Meydan’daki kalabalık içinde fıldır fıldır bisiklet sürüyordu velet. Ahşaptan çok şık bir bisiklet vardı altında “iki tekerlekli” ve ufacıktı. Bu yaşta velet sahibi olan, olmuş olan herkes fark etmiştir ki bu yaş civarında bu yaratıklar iki tekerlekli bisikleti bırak üç tekerlekliye bile zor binmektedirler. (Yaş itibariyle bir takım hareket kabiliyetleri  el – kol – göz koordinasyonları o derece gelişmemiş oluyor) Ancak bu velet bildiğin iki tekerlekli bisiklete biniyordu…

Dikkatli bakınca, bisiklette neyin eksik olduğunu fark etmekte zorlanmadık: Pedalları yoktu… İşte anahtar bu… Pedallar olmadığında, pedalları çevirmesi de gerekmiyor ve pratikte aslında sadece koşuyordu… Oturarak koşuyor, önündeki direksiyonla da bisikletçiğine yön veriyordu. Kızımız yanımızda olmadığından göremedi… Görse kesinlikle ilgisini çok çekerdi ama benim için alet tam anlamıyla ilk görüşte aşktı…

Biraz sonra şansımıza arka masamıza oturdular. Bu sırada aletin yanında yazan “Early Rider” markasını cep telefonuyla Google’da aratabildim, gerek kendi sitesine gerekse bir çok mağazanın sitesinde alete ulaştım. Ama yetrli değildi… Türkiye’de de bulmak gerekirdi. (Bir ara ufaklığın masadan ayrılmasını fırsat bilip eşime “yürütelim mi?” “alıp koşarak kaçsak” gibi alternatifler sıralasam da hiçbiri kabul görmedi. En sonunda hayatta yapmayacağım bir şeyi yapıp, inanılmaz bir sosyallik göstererek gidip veledin annesine sordum nereden aldıklarını. Tahmin ettiğim gibi Londra’da yaşayan bir teyzesi varmış veledin. Ama Türkiye’de bir iki yerde )galiba Leonardini’nin Cadde’deki mağazasında gören olmuş…

İşte böyle… Yurtdışı (Özellikle İngiltere) imkanı olanlar, kendine alabileceği son derece şahane bisiklet parasını 2-5 yaşındaki veledini bisiklete başlatmak için göz kırpmadan harcayabilecekler için bir tasarım harikası: Early Rider

Kendi sitesine mutlaka girin ( Özellikle de fotograf galerisi ve videoyu seyretmeden çıkmayın, üç farklı modeli inceleyin)

Ya da şu, bu, ya da şu siteden ürünü inceleyebilirsiniz…

Early Rider Facebook Sayfası…

şurada da orijinal yedek parçaları satın alabiliyorsunuz…

Türkiye’de gören duyan olursa da haber verirseniz süper olur… Buradan herkese duyururuz ;)

earlyrider3

Baba Fotoğraf Çekerken Ne Kullanıyor?

A Mirror On The FloorAz önce gelen bir yorumla (Berna’nın yorumu) daha doğrusu ricayla (Berna’nın ricası) neyle fotoğraf çektiğimi; ekipman listemi paylaşayım dedim. Hatta bu yorumla birlikte, utanarak, daha önce aynı konuda gelen bir mail de olduğunu ve cevap yazmayı unuttuğumu fark ettim. (Maili hemen bulup yanıtlayacağım, özür diliyorum ortadan…)

Daha önce bir doğum fotoğrafçılığı dosyası yapmaua başlamış, ikinci bölümünü bir türlü bitirememiştim… (Söz onu da yapacağım çok yakında) Ondan sonra da çocuk fotoğrafları çekmekele ilgili yazmak var planlarım içinde. Ama madem konusu açıldı, hep ekipmandan bahsedeyim; hem de bir iki macizane öneride bulunayım.

Öncelikle, bana kalırsa makinenin çok çok çok fazla bir önemi yok. Önemli olan “o anı” yakalamaksa, her makineyle yapabilirsiniz. Z’doğduğunda farklı bir makine kullanıyordum, son 1,5 yıldır farkı bir makine. Nikon DSLR serisinin bir ucundan ta öbür ucuna geçtim bir anda. Fotograflarda çok da fark edilir mi… Sanmıyorum… (Bu arada objektif seçimi önemli)

Uzatmayayım. Uzun süredir Nikon kullanıcısıyım. Zep ilk doğduğunda Nikon D50 kullanırken, o yıl yılbaşında kendi kendime hediye ettiğim Nikon D300’e terfi ettim. Bu arada  yeni objektiflere de yatırım yapmaya başladım. Objektif aralığım belli bir noktaya geldikten sonra da portatif aydınlatma konusunda kendimi geliştirmek adına flash edinmeye başladım. (Peşinen uyarayım, belli bir noktadan sonra çok masraflı olmaya başlıyor hobi dediğiniz mevzunun amatörlükten çıkıp biraz daha ileriye doğru gidiyor olması) (Ben ücretli çekimler de yaptığımdan hobim için para harcayabilme lüksüne sahip oldum bir ara, o yüzden çok şanslıyım)

Flickr profilimde ekipman listemin neredeyse tam bir dökümü var.
Dediğim gibi asıl makinem bir Nikon D300 (Bu linkte ayrıntılı bir değerlendirme yazısı bulabilirsiniz.)

Makeniniz D60 veya D90 da olabilir… ( D50 yerine D40 sonra onun yerine de D60 çıktı piyasaya; D70 yerine de D80 sonra da en son D90 çıktı piyasaya) Bu yeni nesil makine alırken dikkat etmeniz gereken eğer elinizde objektif varsa bu objektiflerle uyumlu olup olmadığı.

Objektif önerisine gelince portre çekmek için en ekonomik ve en başarılı objektif (özellikle de fiyat performans göz önüne alındığında) “Nikon 50mm f/1.8D AF Nikkor Lens” öneriyorum. 100-150 TL civarındadır.

Bütçeye göre, işi büyütmeye karar verdiğinizde önerim “Tamron 17-50mm f/2.8 XR Di II Lens” olacaktır. (Daha geniş açıyla da çekme şansınız olduğu gibi, her iki lensle de kapalı mekanda çekim yapabilirsiniz)

Bu arada küçük önerilerimden biri, gerekiyorsa ucuz bir tripod alın ve tripod ile hareketsiz çekim yapın ama flashla -makinenin kendi flashını kastediyorum- çekim yapmayın. Yüzün karşısından tabak gibi çarpan kuvvetli flash ışığı birçok detayı ve doğallığı yokediyor.

Uzaktan sessiz sedasız ve çaktırmadan doğal fotoğraflar yakalamk istiyorsanız da önerim “Sigma 70-300mm F/4-5.6 APO DG Macro Interchangeable Lens” olacak. Mesela çocuk parkında uzaktan çekim yapacaksanız.

Bu arada tüm bu lenslerin geniş açı ve tele objektif anlamında hepsini birden kapsayabilecek önerim “Sigma 18-200mm f/3.5-6.3 DC Lens” Hem geniş açı hem de tele objektif olarak kullanılabilir. Kapalı mekanlarda çok ieş yarayamayacağı zamanlar içinde en başta önerdiğim “Nikon 50mm f/1.8D AF Nikkor Lens” ile iki objektiflik mini bir set uzun süre işinize yarayacaktır.

Son önerim de konuyla ilgili birkaç kitap okumak veya bir iki orta halli başlangıç seviyesi eğitime katılmak. Kitap önerilerimi yakında toparlar yazarım (umuyorum) Eğitim konusunda da Fototrek‘i tavsiye ediyorum…

Bu konunun maalesef ucu bucağı yok. İhtiyaca, bütçeye, açgözlülüğe göre çoook geniş bir yelpaze var ve almanın sonu yok.

Umarım devamı da gelir bu yazının… :)

EK: Önemli bir not; ekipmanlarımın hiçbirini mağazadan almıyorum Ya yurtdışındaki fotograf mağazalarından alıp tatile gitmiş ve dönecek birileriyle geri getirtiyorum Ya da Gittigidiyor.com veya Sahibinden.com gibi sitelerden alışveriş yapıyorum. Komisyon karşılığı yurtdışından getirenler de mevcut. Çok ciddi fiyat avantajlarını bu şekilde sağlamak mümkün.

Cömert Ağaç (Bir Shel Silverstein Başyapıtı)

“Bir zamanlar bir ağaç vardı ve küçük çocuğu çok sevdi…”

comert_agacBir baba olarak favori çocuk kitaplarımı niye Babaolmak.com’da tanıtmayayım ki diye düşünmeye başladım. Bunun en büyük sebebi de tüm arkadaşlarıma, çevreme Cömert Ağaç‘ı okutma isteği aslında.

Hani bazı çocuk kitapları vardır, okurken kitabın aslında çocuklar için mi yazıldığını yoksa asıl mesajın büyüklere mi olduğunu anlayamazsınız… Shel Silverstein‘in Cömert Ağacı da tam olarak öyle bir kitap. (Aslında tanıdığım bir çok -yetişkin- kişinin kitabı okurken gözlerinin dolduğunu, hatta eni konu ağlayanlar olduğunu düşünürsek -hiçbiri çocuk değil- asıl mesajın büyükler için olduğunu da kabul edebiliriz sanıyorum)

Klişe bir tanıtım cümlesi kullanacak olursak: Shel Silverstein’in her yaştan okuru için hazırladığı bu kitap “Almadan vermeyi, karşılıksız olsa da sevmeyi, vermenin bir mutluluk sebebi” olabileceğini anlatmakta.

Shel Silverstein‘in 1964 yılında yazdığı (Hepimizden yaşlı aslında kitap n’aber?) ve o zamandan bugüne 30’dan fazla dile çevrilen kitap zamanında uzmanlarca tartışılmış da… (şimdi o tartışmaların detayına girmeyeceim ve en aşağıda linkler vermekle yetineceğim.)

Orijinal ingilizce baskısını bana ilk okutan kişinin girişimiyle sonunda ülkemizde de basıldı “Giving Tree“. (Bulut yayınları ve Özel Sezin Okulları işbirliğiyle) Hoş ben kitabı okuduğum günün akşamı hem Giving Tree’yi hem de Shel Silverstein’in tüm kitaplarını (sadece çocuk kitapları yok süper eğlenceli şiir kitapları da var) Amazon’dan alıvermiştim bile. şimdi artık orijinali benim başucumda, Türkçe’si kızımızın başucunda duruyor. (Bu arada her ikisinde de CD var ve isterseniz hikayeyi dinlemeniz de mümkün)

Uzatmayayım, aşağıda bir sürü link vereyim. Shel Silverstein’le mutlaka tanışın diyeyim, Cömert Ağaç‘ı çocuğunuz olsun olmasın mutlaka edinin diyeyim, buradan gideyim…

Cömert Ağaç’ı satın almak için…
– Shel Silverstein’in sitesi
Shel Silverstein hakkında Wikipedia’da neler denmiş?
Cömert Ağaç – Giving Tree hakkında Wikipedia’a neler denmekte?
Silverstein @ Poets.org
Radikal Kitap’ta da Irmak Zileli tarafından tanıtılmıştı Cömert Ağaç…
Orijinalini istiyorum, Amazon’dan alayım derseniz…
YouTube’a ulaşabilmekteyseniz buyrun size bir link daha…

Souper!

Geçenlerde veletlerin yemek yemesini kolaylaştırıcı kaşık ve çatallarla ilgili linkler yayınlamıştım belki hatırlarsınız. Hatırlamazsanız hemen aşağıda veyahut şu linke tıklayarak da ulaşabilirsiniz.

O çatal ve kaşıkların biraz daha iyisini buldum bu sefer. Malum, devir süper kahramanlar devri. Üstelik bizler de benzer süper kahramanları ama okuyarak ama televizyonda seyrederek büyümüş ebeveynler olduğumuzdan ürünleri çocuklardan önce ebeveynlere beğendirmek gerektiği düşünülürse; son derece başarılı tasarımlarla karşı karşıyayız:

Souper!

Bu arada biraz daha tehlikeli bir kaşık da tam şu linkte… Kaşığın işlevi beni ürpertti…

Bu arada tüm bu tasarımlar Fred ve Arkadaşları‘nın işi…

Older posts Newer posts

© 2024 Baba Olmak

Theme by Anders NorenUp ↑