Month: Haziran 2007 (page 5 of 6)

İlk 3 yılda metabolizmayı programlamak lazım

Bebeklere 0-3 yaş döneminde kazandırılan beslenme alışkanlığı, bebeğin gelecekteki sağlığını etkileyen önemli faktörlerden biri. İleride obezite, kalp, şeker ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklara ne kadar yatkın veya ne kadar uzak olacağını belirleyebiliyor. Bunu artık öğrendik. Peki evde pişirilen yemekler yeterli mi? Evde pişirilen yetişkin yemekleri, bebeğin günlük tuz ihtiyacının yarısını tek porsiyonda karşılıyor. Yani bebeklerimiz fazla tuzla büyüyor…

Yukarıdaki alıntı, Nora Romi’nin 9 Haziran tarihli Hürriyet Gazetesi’ndeki yazısından. Yazının tamamı için tıklayabilirsiniz. Bebeklerin beslenme alışkanlıklarıyla ilgili araştırma sonuçları da var yazının içinde… (Bebeklerin beslenme alışkanlıkları demek yanlış tabi, “bebekleri besleme alışkanlıkları” demek daha doğru :)

Alya, anaokulunda

(Ayşe Arman, Hürriyet, 9 Haziran 2007)

Onu tavlamak, evde oyalamak için ne yaptıysak, yetmedi…

Kesmedi…

Ön bahçede onun için mini bir anaokulu yaptık.

Tepeden Çin işi, kağıt lambalar sarkıttık. Renkli renkli Sonra, rüzgar gülleri astık. Gittik, içine girip oynayabileceği plastik ev aldık.

O evin duvarlarını özel olarak süsledik, resimler astık. İçine mutfak malzemeleri sıraladık.

Birlikte oynadık. Yemek pişirdik, bebeklere yedirdik. Bahçe duvarına güneş, ay, bulutlar ve ağaçlar çizdik, boyadık. Bebeklerini yıkayabilsin diye küvet aldık.

Ellerimizi, yüzümüzü, gözümüzü boyadık.

Kulaktan kulağa oynadık.

Körebe oynadık.

Beyhude…

Tamamını okumak için tıklayıp devam etmeniz gerekiyor ;)

Hosgeldin Derin Güven

derin.jpg Arkadaşlarımız Onur ve Başak Güven çiftinin kızları Derin, İzmir’in güzel kızları arasına katıldı… Böylece Onur da yepyeni babalar arasında yerini aldı. Anneyi de unutmuyor, hepsine birden tebrikler diyoruz… Sanırım iki kişiyken pek olmuyor, artık “aile”siniz… :) Tebrikler!

Dikkat Bebek Var

Hafta sonu Remzi Kitabevi’nde aylaklık yapıp (ki bu aylaklıklar sonunda para saçmak suretiyle dışarıya bir dolu kitap ve dergiyle çıkmaya yol açıyor) raflar arasında dolanırken; bir bebeklik güncesine denk gelmemizle yeni bir boyut kazandı. Küçükken salonumuzdaki büfenin en alt çekmecesinde duran; okumayı bilmesem de açıp sayfalarını karıştırdığım, annemin benim için tuttuğu doğum sonrası günlük geldi aklıma. Bir benzerinden edinmek aklımızdaydı zaten. Raflar arasında ithal bir günlük bulduk; fiyatını öğrenmek için kasaya gittiğimizde paketi açık olduğundan ve çok kirli olduğundan almamaya karar verdik. O sırada kasadaki kız (bayılıyorum bu modele) ellerinde başka örnekler de olduğunu söyleyip bir dolu bebeklik güncesi getirtti. Aralarındaki futbol takımlı bebek günlükleri hafif bir tiskinme yarattıysa da bünyede, çok beğendiğimiz bir tane bulduk: Dikkat Bebek Var – Bebeğimin İlk Günlüğü

Domino yayıncılık tarafından hazırlanmış. İÇinde oldukça enteresan bilgilerin sorulduğu; anne ve babaya doldurmaları için hamileliğin ilk öğrenildiğinden bu yana sayfalar hazırlanmış olan; bizim aklımıza gelmemiş bir çok eneteresan madde olan bir günlüktü. Aldık biz de… :)

İlginizi çekerse ideefixe.com’da var. (Hoş ideefixe’de mavi ve pembe var; bizim aldığımız bu iki renkten biri değil veya bize öyle geliyor. ) İçinden de bir CD çıktı, üzerinde dediğine göre CD yardımıyla günlüğü online tutmak da mümkünmüş. (Görüldüğü gibi benim pek ihtiyacım yok)  :)

Aynı akşam günlüğü incelerken de aklıma şöyle bir fikir geldi. Veledin doğduğu gün gidip bir çok gazeteden alıp; hemen kaldırıp saklayacağım. (Dergi de olabilir) Yıllar sonra kızımıza “al bakalım doğum gününün gazeteleri, memleket bu haldeydi; haberler şöyleydi” diyebilmek için. (Hoş, artık internet var ama olsun, kağıda basılı gazetenin yerini internetin doldurulamayacağı araştırmalarca kanıtlanmakta)

Rehberli Hastane Turu

Birkaç haftadır ertelediğimiz “hastane turu”muzu bugün yaptık. Doktorumuz, fırsat bulduğumuzda seçtiğimiz hastaneye gitmememizi, odalarını görmemizi, anestezi uzmanı hekimleriyle görüşemizi, sigorta vb. gibi konularla ilgili sorularımızı sormamızı söylemişti. (Bir yandan da hastaneye gerektiğinde kolay ulaşmakla ilgili bir tatbikatta sayılabilir bu)

Olayı tatbikat ciddiyetinde yapmadık elbet. (Hatta abartıp ayrı ayrı gittik) Deniz haftalık NST’ye gitti ve kızımızın saklambaç sever yanıyla tanıştı. NST öncesinde kek filan yemesine rağmen inatçı kızımız hareket etmeyip biraz fazlaca uğraştırmış annesini, ardından hastanede buluştuk.

Özel sigortamızla ilgili kısıtlardan dolayı doğum için seçebileceğimiz çok hastane yoktu. İki alternatiften daha eski bir hastane olan Memorial’ı seçtik. Anadolu yakasında oturduğumuz düşünülürse Avrupa yakasındaki bir hastanede karar kılmak biraz cengaverce görünebilir. (Ama çok özel bir sürpriz olmaz da kızımız “Yeter, çıkarın beni buradan” demezse sorun olmayacak…

Gelelim hastanede neler yaptık konusuna:
– Öncelikle kaybolduk. (Hastanenin içinde) 3 ayrı blık ve hepsini birbirine bağlı koridorlar var.
– Sonra buluştuk :)
– Doğum sonrası kalınan odalardan birini gördük. (Bildiğin oda işte)
– Anestezi Uzmanı Dr.Sevda Hanım’la tanıştık. (Bir iki basit soruya cevap verdi Deniz)
– 7-8 Kişilik bir anestezi ekipleri oldugunu öğrendik. Yılda yaklaşık 1000 kadar epidural anestezili sezeryan yaptıklarını öğrendik. Genelde “kombine epidural” yapılıyormuş. Full narkoz – epidural oranı nerdeyse biribirine eşit gibiymiş.
– Anestezi öncesi son 8-10 saat yemek yok, son 3-4 saat içmek yok. (Doktorumuz daha garantici olduğundan son 10 saat yeme ve içme yok demişti bize – Sebebi, doğum sonrası tuvalet ihtiyacının da olmaması)
– Epidural’in artık çok daha gelişmiz malzemerle yapıldığı, sonrasında yaşanan başağrısının bile çok azaldığını öğrendik.
– Dışardan bir anestezistle de hiçbir şekilde çalışmıyorlarmış. (Çok mantıklı sebepleri var)
– Sonra hasta kabul ve rezervasyon birimiyle konuştuk. Ki doktorumuz zaten çoktan arayıp doğumla ilgili rezervasyonu yaptırmış. 
– Bu sırada bebekle ilgili normal masrafın 650 YTL oldugunu öğrendik. (Bir çok özel sigorta “annelik” veya “doğum” paketinde sadece annenin masraflarını karşılıyor. Siz her durumda bebekle ilgili masrafları karşılıyorsunuz. (Bu bebek milleti de ilk 14 gün sigorta ettirilemiyor bu arada) Bu meblağnın içinde aşıları, anneyle birlikte hastanede kalışı vb. vb. varmış.
– Ardından sigorta bankosuna gidip sigortamızla ilgili detayları gözden gecirdik.
– Son olarak da şu anda oda rezervasyonu yapılamadığını doğumdan bir önceki gün yapılacağını öğrendik.

Normal şartlarda, ilgili gün 06.30 – 07.00 gibi hastanede olup “yatış” yapılacak, odaya yerleşilecek, ardından operasyon için hazırlıklar yapılacak, 08.30’da da operasyona girişilecek. (Kendi doktorumuzun demesi 08.42-08.47 civarı da kızımızın 9 aylık esareti son bulmuş olacak)

Hastane gezimiz esnasında bizi yalnız bırakmayan, “Turist Ömer Memorial’da” rahatlığında bir deneyim yaşamızı sağlayan, her sorumuza cevap veren veyahut cevap verecek kişiyi buluveren Kurumsal İletişim’den Ceren Erdem arkadaşımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. (şimdi reklam yaptığımı söyleyenler çıkacaktır ama bakınız yazının içinde hastanenin web sitesine link bile vermedim)

Older posts Newer posts

© 2024 Baba Olmak

Theme by Anders NorenUp ↑